| Geldiğimizden beri bize yalan söylediler. | Open Subtitles | كانوا يكذبون علينا من اللحظة التي وصلنا فيها هنا |
| Bize yalan söylediler. Benden uzak dur. | Open Subtitles | ـ لقد كانوا يكذبون علينا ـ فقط إبتعد عني |
| O kadar uzun zamandır yalan söylediler ki, artık kendileri bile buna inanır oldu. | Open Subtitles | كلهم كانوا يكذبون بخصوص ذلك لمدة طويلة إلى درجة أنهم صاروا يصدقون ذلك الآن. |
| Görünen o ki, bize de yalan söylüyorlarmış. | Open Subtitles | على ما يبدو كانوا يكذبون علينا ايضا |
| - Ne anlattılarsa yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | ـ أيا كان الذي أخبروكِ به, لقد كانوا يكذبون. |
| Biz de son kurşuna, kanımızın son damlasına değin savaştık bu umuda tutunuyorduk ve olan şuydu, bize yalan söylüyorlardı kimse gelmedi." | Open Subtitles | لذا قاتلنا حتى آخر رصاصة حتى آخر قطرة دم كما أننا انتظرناهم لكن تبين أنهم كانوا يكذبون علينا لم يأتي أحد |
| Eğer yalan söylüyorlarsa, kellesini alacağım.. | Open Subtitles | إن كانوا يكذبون ، سيستلمون رأسه |
| Keşke ben insanlara soru sorup, yalan söyleyip söylemediklerini anlamaya çalışacak bir tecrübeye sahip olsaydım. | Open Subtitles | فقط إذا لم يكن لدي أي خبرة في طرح الأسئلة على الأشخاص ومحاولة كشفهم إذا كانوا يكذبون. |
| - Her şey hakkında yalan söylediler. | Open Subtitles | لقدْ كانوا يكذبون علينا طوال الوقت حيال كلّ شيء |
| Ama size de yalan söylediler mi diye hep merak ettiniz. | Open Subtitles | ولكنك تساءلت دوماً إذا كانوا يكذبون عليك أيضاً |
| yalan söylediler... değil mi evlat? | Open Subtitles | كانوا يكذبون أليس كذلك يا بنى ؟ |
| yalan söylediler... değil mi evlat? | Open Subtitles | كانوا يكذبون أليس كذلك يا بنى ؟ |
| - Halkın güvenliğiyle ilgili bir konuda yalan söylediler. | Open Subtitles | -لقد كانوا يكذبون بأمر يتعلّق بسلامة الناس |
| Müvekkillere nasıl yalan söylediler? | Open Subtitles | وكيف كانوا يكذبون على العملاء؟ |
| -Bütün hayatımız boyunca bize yalan söylediler. | Open Subtitles | -لقد كانوا يكذبون علينا طوال حياتنا |
| İlaç alabilmek için yalan söylüyorlarmış. İnanabiliyor musunuz? | Open Subtitles | كانوا يكذبون للحصول على الدواء, أتصدّقون ذلك! |
| Sorguladığım şeytanlar yaptıklarıyla ilgili yalan söylüyorlarmış. Gerçekten mi? | Open Subtitles | لابد انهم كانوا يكذبون بشأن نواياهم الحقيقية - حقاً؟ |
| İlk günden beri bize yalan söylüyorlarmış. | Open Subtitles | كانوا يكذبون علينا من اليوم الأول . |
| Sanırım almak istedikleri müvekkillere yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | اعتقدت أنهم كانوا يكذبون على العملاء الذين أرادوا أخذهم |
| En başından beri bize yalan söylüyorlardı. Başından beri bizi kandırıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يكذبون علينا منذ البداية كانوا يكذبون منذ الأبد |
| Madam, şayet yalan söylüyorlarsa onları yalan testinden geçirelim. | Open Subtitles | سيدتي، إذا كانوا يكذبون... ... ثم، يمكننا إجراء اختبار كشف الكذب. |
| Sadece yalan söyleyip söylemediklerini anlarım. | Open Subtitles | لكن بإمكاني معرفة إن كانوا يكذبون |