| - Çocuğun yanında bir paket kağıt tabak vardı. | Open Subtitles | حسناً، لقد كانَ هُناك رُزمَة أطباق ورَقية مُلقاة هُناك قُربَ الفتى |
| Bir zamanlar bizimkinden çok da farklı olmayan bir Dünya vardı. | Open Subtitles | فهمــــي علــــوان ذاتَ مرة كانَ هُناك عالم ليس شديد الإختلاف عن عالمنا. |
| Bu sabah da arabamın üstünde o Çin restoranının menüsü vardı. | Open Subtitles | ثمّ هذا الصبَاح، كانَ هُناك قائمة طعام من المطعَم الصيني على سيّارتي. |
| - Orada başka biri daha vardı. | Open Subtitles | لقد أخبرتك ، بأن أحداً غيري كانَ هُناك |
| Kimse bilmiyor. Lockhart/Gardner'da başka bir araştırmacı vardı. | Open Subtitles | كانَ هُناك مُحققٌ آخر (في (لوكهارت / غاردنر |
| "Yaratıklar arenaya çıkartıldı. Aralarında kocaman ve acımasız görünümlü biri vardı. Ve köle oyuna dahil oldu." | Open Subtitles | {\c119bdb\fnArabic Typesetting\fs28} ، أطلقَ سراحُ الوحوش في الحلبة '' ، و بينهُم ، كانَ هُناك وحشاً ضخم ذو ملامحً شرِسة '' حينها أدخِلَ العبد للحلبة |