| Vaftiz oğlum. Bildiğin gibi babası da en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | إنه إبني بالعماد و والده كان أقرب أصدقائي |
| Fare öldürmek kadere karşı gelme konusunda yaklaşabileceğim en yakın nokta. | Open Subtitles | حسنا قتل الفئران كان أقرب ما أريد أن يأتي لكي أتصرف مثل القديس |
| Çünkü bu balon evimize en yakın şeydi. | Open Subtitles | لأن هذا المنطاد كان أقرب شيء لدينا للوطن |
| Küçük yalancı. Maceracılığın ne olduğunu biliyor, ...ayrıca eve çok daha yakınmış. | Open Subtitles | الكاذب الصغير، إنه يعلم ما هو التسلّل و كان أقرب للجريمة من المنتزه. |
| Sanırım o daha yakındı. | Open Subtitles | يخيّل لي أنه كان أقرب |
| O ellerindeki Parlementoya en yakın şeydi, fakat bir zamanlar oldugu gibi artık bir güç degildi. | Open Subtitles | كان أقرب ما لديهم للبرلمان لكن لم يعد القوّة التي كان عليها آنفاً. |
| - Cookie'ye söylemeliyiz. - Olmaz. O en yakın kuzeniydi dostum. | Open Subtitles | -يجدر بنا إخبار كوكي كلا، لقد كان أقرب أقربائها يا رجل |
| Dükkânda zeytin dalı yoktu, ona en yakın bunu bulabildim. | Open Subtitles | المحل لم يتبق منه أي أغصان زيتون باقية لذا هذا كان أقرب ما استطعت ايجاده |
| Elmaslar bizim kızın en yakın dostuymuş yahu! | Open Subtitles | يبدو أنّ الألماس كان أقرب أصدقاء فتاتنا. |
| Hayatında bir babaya en yakın kişi oydu. Ya da anneye bile. | Open Subtitles | حسنٌ، كان أقرب شيء حصلت عليه كأبّ أو كأمّ بالمناسبة |
| Condé'nin yeri buraya en yakın yerdi ve kendimi güvende hissederim diye düşündüm. | Open Subtitles | منزل كوندي، كان أقرب مكان أذهب إليه وأنا واثق أني سأكون بأمان |
| - Cookie'ye söylemeliyiz. - Olmaz. O en yakın kuzeniydi dostum. | Open Subtitles | -يجدر بنا إخبار كوكي كلا، لقد كان أقرب أقربائها يا رجل |
| İmparator'un en yakın arkadaşı bu meseleye yaklaşmaktan böyle çekiniyorsa... | Open Subtitles | إذا كان أقرب صديق للإمبراطور خائفا ً جدا ً فى التعامل مع هذا الموضوع |
| Beni ölümün kıyısından geri getirdiğinde bunun ruhani tecrübeye dair yaşadığın en yakın şey olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لكنك قلتي عندما قمتي بتحويلي لمصاص دماء أنه كان أقرب شيئ لقلبك |
| Bertie ilk dönemden beri en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | بيرتي كان أقرب اصدقائي كنا معاً منذ العام الأول |
| Uzun bir süre, gemideki en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | لمدة طويلة كان أقرب صديق لي في هذه السفينة |
| en yakın yer bir mil uzaklıkta, | Open Subtitles | لا يهمني إذا كان أقرب جار يبعد 1,5 كلم من هنا |
| en yakın oydu, kaçtı. Ne yapabilirdim ki? | Open Subtitles | هو كان أقرب ، ماذا كان علي أن أفعل ؟ |
| Craig saldırgana düşündüğümüzden daha çok yakınmış. | Open Subtitles | كريغ كان أقرب الى من اعتدى عليه مما ظننا |
| Baloya yakınmış. İyi düşünmüşsün. | Open Subtitles | لـقد كان أقرب إلى حفلة التخرج تفــكير جيـد |
| Ben zenciyim ama o daha yakındı. | Open Subtitles | صحيح، أنا أسود لكنه كان أقرب |