| Lord Edgware'in Paris'e gitmek için ayırdığı 3000 sterlin karşılığı frankı alarak kaybolmuş. | Open Subtitles | ومعه 3000 فرانك فرنسى, كان اللورد ادجوار سيحولهم الى باريس |
| Hatta Lord Edgware boşanmasına onay verseydi evleneceklerdi. | Open Subtitles | بل ,انها كانت ستتزوج من براين مارتن لو كان اللورد قد منحها طلاقها |
| Yıllar önce, Lord Callum güçlü bir D'Haran komutanıydı. | Open Subtitles | منذ سنوات,كان اللورد كالوم رجلا قويا,من قادة الدهاران |
| Lord Varys ne kadar kötüyse, Qyburn daha da kötü. | Open Subtitles | كما كان اللورد فاريس سيئا فإن كايبورن سئٌ |
| O Hollywood'dayken, Lord ve Leydi Yardly de oradalardı. | Open Subtitles | عندما كان هو في هوليوود كان اللورد و السيدة " ياردلي " هناك أيضاً |
| Lord Mark bütün akşam yanıbaşındaydı. | Open Subtitles | لقد كان اللورد مارك يحتكرك طوال الليلة |
| Geçmişte, Lord Freyr her zaman korkularımızla yüzleşmemizi ve tanrıların işine karışmamamızı söyledi. | Open Subtitles | "فيما مضى كان اللورد "فرير يخبرنا دائماً بأن نواجهة مخاوفنا ولا نتدخل فيما تحدده الآلهة |
| Lord Janos kadın ve çocuklarla saklanırken Jon Snow liderlik ediyordu. | Open Subtitles | بينما كان اللورد "جانوس" يختبىء مع النساء والأطفال جون سنو" كان يقود" |
| Lord Janos kadın ve çocuklarla saklanırken Jon Snow liderlik ediyordu. | Open Subtitles | بينما كان اللورد "جانوس" يختبىء مع النساء والأطفال جون سنو" كان يقود" |
| Şimdi, Lord Mansfield, çabuk karar vermeliydi, çünkü James Somerset gerçek bir kişi değil de tüzel bir şey olsaydı habeas corpus emri için uygun olmayacaktı. | TED | حسنا,كان اللورد مانسلفيند مطالبا باتخاذ قرار منذ البداية, لانه , اذا كان جاميس سومسرت شيء شرعي فهو لم يكن مؤهلا لأمر الإحضار, الا اذا كان شخصا قانونيا . |
| Lord Butler, bakanlık görevinde henüz yeniydi. | Open Subtitles | فى هذا الوقت كان اللورد ( باتلر ) مساعداً للوزير |
| - Lord Carton ona neden bu kadar düşkün? | Open Subtitles | -لماذا كان اللورد متحمسا ً هكذا؟ |
| Lord Arryn akıllı ve ölçülü tavsiyeler verdi ancak korkarım ki majesteleri pek kendisini dinlemedi. | Open Subtitles | كان اللورد (آرين) حكيماً وحسن المشورة، لكن أخشى أن معاليه لا يصغي له دائماً |
| Adamlarımı katletti. Lord Stark bir genelevden sarhoş çıkarken, adamları Jaime'ye saldırmış. | Open Subtitles | كان اللورد (ستارك) ثملاً وخارجاً من ماخور |
| Lord Milori haklıydı. | Open Subtitles | كان اللورد ميلوري محقاً |
| Tüm mesele Lord Grantham ve Leydi Mary'nin üstlendikleri sorumluluğun hakkını verip veremeyeceği. | Open Subtitles | والسؤال هو ما إذا كان (اللورد (جرانثام) والسيدة (ماري، يعرفون حقا كيفية التوجه نحو ذلك. |
| Lord Flintshire ve Bay Bricker'ın uşaklarını getirip getirmeyeceği söylenmedi. | Open Subtitles | لم يتم إخباري إن كان اللورد (فلينتشر) والسيد (بريكر) سيحضران خدماً لهما |
| Pekala. Neden Lord Sinderby panik içindeydi? | Open Subtitles | حسناً, لماذا كان اللورد (سيندربي) فزعاً؟ |
| Ana Kraliçe'nin kuzeni ve Kuzey İrlanda Bakanı olan Lord Holmes ölmüş olacaktı eğer Amerikalı bir turist olan - | Open Subtitles | كان اللورد ( وليام هومز ) نسيب الملكة الأم ووزير الخزينة في ( أيرلندا الشمالية ) مع زوجته وإبنه كانوا ليقتلوا لولا الجهود البطولية لهذا الرجل |
| Lord Bartok benim en eski ve en yakın dostumdu. | Open Subtitles | (كان اللورد (بارتوك أقدم وأعز صديق لي |