| Ne yazık ki, tam o sırada dedektifler iş başındaydı. | Open Subtitles | ولكن لسوء الحظ, كان تلك اللحظة قام المحققين باقتحام الشركة |
| Kardeşimin kokuşmuş hayatında tek sevdiği şey o arabaydı. | Open Subtitles | غالباً الشيء الوحيد الذي أحـبة أخي في حياتة,كان تلك السيارة. |
| "Her yıl birbirimize taş mektubu vereceğiz" dedi o taş ilk ve son kezdi. | Open Subtitles | قال لي : لنعطي بعضنا رسائل حجرية كل سنة ومع ذلك كان تلك الوحيدة |
| Ama sanırım beni çeken de o gülümsemeydi. | Open Subtitles | أعتقد هو كان تلك الإبتسامة، مع ذلك ذلك الذي حصل عليني |
| Evet, bizi kaybolma operasyonu için birkaç gün önce arayana kadar o arada hiç görüşmedik. | Open Subtitles | أجل، عندما إتّصل حول الإستخلاص قبل يومين، كان تلك المرّة الأولى التي نسمع منه منذ ذلك الحين. |
| Yüksek tansiyon da o zaman başlamıştı, değil mi? | Open Subtitles | كان تلك بدايتك مع ضغط الدم المرتفع أليس كذلك؟ |
| Tamamen anlaşılmaz radyo dalgalarına ve, görünüşe göre, ne olursa olsun o şeyler orada vardır. | Open Subtitles | منيع تماما للموجات اللاسلكية وعلى ما يبدو، أيا كان تلك الأمور هناك. |
| Bakalım o izler Citadel'den geçiyor mu? | Open Subtitles | حان الوقت لنرى اذا كان تلك الاثار ستقودنا لداخل الحصن |
| Ama olsa bile, o C-5 Hava Kuvvetleri'ne ait, ve bu da bizim yetki alanımızda. | Open Subtitles | ولكن لو كان , تلك الطائرة سي -5 ملك القوات الجويه , وهى إختصاصنا |
| Kafanı kanattığım o akşam oldu bu. | Open Subtitles | لقد كان تلك الليلة التي ضربت بها رأسك |
| o zaman savaştaydı. Yaptıgı şey ile hayatları kurtarıyordu. | Open Subtitles | كان تلك حرباً, أفعله كانت تنقذ أرواحاً |
| Belki o bir dahaki sefere dediğin bugündü. | Open Subtitles | ربما اليوم كان تلك المرة القادمة |
| Bu benim o akşam kimin nerede... olduğunu düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | لذا، جعلني أفكر حول من كان تلك الليلة |
| Genelde ortalıkta görünme süren o kadardı. | Open Subtitles | كان تلك أقصى مدّة قضيتها معنا. |
| - Hayır, o kız sinir bozucu oldu. | Open Subtitles | - لا، كان تلك الفتاة مزعج. - كانت ضيقة على الرغم من. |
| Çocuklar, o kilisede, öldüğünde... | Open Subtitles | [نينا] حينما قُتل الأطفال في تلك الكنيسة.. كان تلك هي القشّة. |
| o kadın bert ile coşkulu bir çiftleşme yaşamakla kalmayıp işini iyi yaptığı için ona bir dolar da bıraktı. | Open Subtitles | كان تلك المرأة ليس فقط الجماع قوية مع بيرت... أنها يميل أيضا له الدولار عن العمل بصورة جيدة. |
| İlk kaza, o tabloydu. | Open Subtitles | أول حادث كان تلك اللوحة |
| İlk kaza, o tabloydu. | Open Subtitles | أول حادث كان تلك اللوحة |
| o kadın kimdi? | Open Subtitles | مَنْ كان تلك الإمرأةِ؟ |