| İlkinde Siskel Lenny Bukowski'ye karşıymış sonra da bugün, Tim'e karşıydı. | Open Subtitles | أول مرة سيسكل وقف ضد ليني بوكوفسكي و اليوم كان تيم |
| Ve Tim Chuck'ı çok severdi, hep onu takip ederdi, Chuck'ı bir akıl hocası olarak görürdü. | TED | كان تيم يحب تشك؛ ويتبعه كثيرًا في الأرجاء، وينظر إلى أخيه تشيك كمعلم. |
| Ruh, söyle bana, Küçük Tim yaşayacak mı? | Open Subtitles | أيها الروح، قل لي إذا كان تيم الصغير سيعيش |
| Bir kaç öncesine kadar, en iyi arkadaşım Tim Wheaton'dı. | Open Subtitles | صجيقي المقرب كان تيم ويتون, حتي عدة اشهر ماضية |
| Bütün bunlara ait bir vodoo niteliği olduğuna bizi inandıran Tim'di | Open Subtitles | لقد كان تيم, هو من ارادنا ان نُعتقد انه كانت هناك شعوذة تسبب كل هذا |
| Tim şehir dışındayken merdivenlerimi bile onardı. | Open Subtitles | حتى أنه أصلح نظام تصريف المياه عندي عندما كان تيم غائبا |
| Tim o gün oldukça mutluydu. | TED | كان تيم سعيدًا جدًا في ذلك اليوم. |
| Ben de şuna eminim ki Tim'in ne kadar kibar ve sabırlı olduğunu anımsadıkça aramızda hiç kavga olmayacak ve böylelikle Tim'i hiç unutmayacağız. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أنه عندما نتذكر كيف كان تيم لطيفا ً وصبورا ً ونحن لا يجوز الشجار فيما بيننا ... |
| veya Bayan Marks içeri girdiğinde Tim mektubu yakıyordu. | Open Subtitles | او ربما كان "تيم" يُحرقها عندما دخلت السيدة "ماركز" |
| Tim Allen, Galaxy Quest filminde diyordu onu. | Open Subtitles | هذا كان تيم الين في جلاكسي كويست -ممثل امريكي_مسلسل امريكي قديم- |
| İlk senemizde Kunduz Tim'di. | Open Subtitles | لقد كان تيم القندس فى سنه التخرج خاصتنا |
| Binbaşının fotoğrafındaki kişi Tim'di, daha önce de kan dökmüş katil oydu. | Open Subtitles | لقد كان تيم هو من فى صورة الميجور . لقد كان هو القاتل الذى قتل من قبل . |
| Tim Chang'e ilişkinizin temelinde uyuşturucu sağlamak mı vardı? | Open Subtitles | هل كان (تيم تشانق) يزودكم بالمخدرات، هذه كانت علاقتكم به؟ |
| Tim yukarıdaki odasında uyuyordu. | Open Subtitles | و كان " تيم " نائما فى الدور العلوى |
| Ama eğer Tim oğlum olduğunu biliyorsa, | Open Subtitles | لكن لو كان "تيم" عرف بأنه إبني |
| Tim şirketin beyniydi. Ben müşterilerle ve yönetimle ilgileniyordum. | Open Subtitles | كان (تيم) الذكي، وأنا أتعامل مع العملاء والإدارة |
| Tim sana uyuşturucu veriyordu. | Open Subtitles | لقد كان تيم يُخدّرك |
| Tim'in işe gittiği her gün, ...böyle bir ihtimal olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | (نحيب) كل يوم كان تيم ينسجم مع وظيفة أنا أعلم كانَ مُمكناً حدوث هذا |
| Açıkçası, başvurulan o arkadaş Tim Wagner idi. | Open Subtitles | " بالطبع الصديق الذي أحلت له كان " تيم |
| Tim hep şöyle derdi: "Felaketler, kederle birlikte gerçek iyiliği de getirir." | Open Subtitles | كان (تيم) دوماً يقول " المأساة تجلب الحزن " لكنها تجلب معها الخير أيضاً |