"كان حيا" - Translation from Arabic to Turkish

• Yaşıyor
• yaşıyorsa
• hayattaydı
• hayattayken
• hayatta olup
• hayattaysa
• Yaşayıp yaşamadığını

Şunu bilmek istiyorum: Hala Yaşıyor mu, yoksa öldü mü?
إهتمامى الوحيد ب جونى هو إكتشاف ما إذا كان حيا أو ميتا

Düştükten sonra Yaşıyor muymuş?
هل كان حيا بعد الاصطدام؟

Kıyı Alan'ın fikriydi. yaşıyorsa oraya gitmiştir.
الشاطئ هو فكرة آلان إن كان حيا فسيكون متجها إلى هناك

Bence havuza düştüğünde hala hayattaydı.
ثم وقت له هنا قرب حوض السباحة أعتقد بأنه كان حيا عندما غطس في حوض السباحة.

Bu kadar çok kanama ancak o hayattayken meydana gelebilir.
هذا النزيف لا يمكن ان يحدث الا اذا كان حيا

Keşke hayatta olup sana, bir kere daha dokunabilseydim, diyor.
يقول إنه يتمني لو كان حيا ً, لكي يتمكن من لمسك.

Chuck, hayattaysa Sarah ve senin hakkında her şeyi biliyor demektir.
تشاك، الشيء هو : إذا كان حيا فانه يعرف كل شيء عنها وانه يعرف كل شيء عنك

Şu anda Yaşayıp yaşamadığını, işkence görüp görmediğini bilmiyorum.
لا اعلم اذا كان حيا ,لا اعلم اذا كان يعذب

- Haydi. - Gidelim! Bakalım Yaşıyor mu.
هيا لنذهب ونرى ان كان حيا.

Yaşıyor mu kim bilebilir?
من يدري إذا كان حيا حتى ؟

Yaşıyor muydu? Evet, bayım.
كان حيا ؟

Yaşıyor.
كان حيا.

Ve yaşıyorsa, bize getireceklerdir.
واذا كان حيا انا متاكد انهم سياتون به

Eğer yaşıyorsa cüzdanını kontrol etmeliyim.
أنا بحاجة لأتفقد نبضه لأتاكد ان كان حيا

Demek istediğimiz, biz geldiğimizde ölü değildi, hâlâ hayattaydı.
بمعنى انه كان حيا عندما اتينا اليه.

Bu da demektir ki 48 saat önce gerçek Patrick Wolcott hayattaydı.
ما يعني أنه قبل 48 ساعة (باتريك) الحقيقي كان حيا

hayattayken, kanatları olan en muhteşem yaratık oydu.
عندما كان حيا كان الوحش الأكثر روعة الذي طار على الإطلاق

Bu huzuru hayattayken pek bulamadı.
فقد وجد قليلا منه عندما كان حيا

Adamın hayatta olup olmadığını hala bilmiyorum.
ما زلت لا أعرف إذا كان حيا أو ميتا

Hâlâ hayatta olup olmadığını bile bilmiyoruz, Donovan.
لا نعرف حتي ان كان حيا يا دونفان

Eğer insan dönüşümü yaptıktan sonra hala hayattaysa.
لو كان حيا بعد محولته في ...كيمياء الانسان

Yaşayıp yaşamadığını bilmiyoruz, ama büyük bir görevi başardı. Onunla gurur duy.
على الرغم من انه لم يتم التأكد ما اذا كان حيا ام لا ، هذا انجازا كبيرا من جانبه.