| Ve bu olanlar bir hataydı. Üzgünüm. Bana ne oldu bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا كان خطأ , انا آسف لا اعرف مالذي حدث لي |
| Ama bir hataydı ve kulağa geldiği kadar kötü değil. | Open Subtitles | لكن هذا كان خطأ صريحاً وليس كريهاً بقدر ما يبدو |
| Hepsi bir hataydı; hiç olmamış olması gerekirdi ama oldu. | TED | كان خطأ برمته؛ كان ينبغي أن لا يحدث أبدا. |
| Eğer ilaç kullanmadan yaşamayı başarabilirsem bir şekilde aslında zihinsel bir hastalığa sahip olmadığımı, hepsinin bir hata olduğunu kanıtlayabilirmişim gibi hissediyordum. | TED | شعرت بأنني لو استطعت أن أعيش دون العقاقير سأثبت بعد ذلك كله بأنني لم أكن مريضة عقلياً و أنه كان خطأ فادح |
| Bayan Ostrowiski, yaptığı şeyin yanlış olduğunu söylemek istiyor, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | ماتحاول الانسة اوستوروسكي ان تقوله هو ان ماقامت به كان خطأ |
| - Terfiyi kabul etmen büyük bir hataydı. | Open Subtitles | لو تجرأت كثيراً، فأنا أعتقد أنه كان خطأ منك أن تقبل الترقية |
| - Trajedik bir hataydı sadece ve artık geçmişte kaldı. | Open Subtitles | كان خطأ مأساويا ، ولكن هذا في الماضي الآن. |
| - Labraccio 3:50 gitmişti. - bir hataydı o. | Open Subtitles | ـ لقد حاول لبراكسيو لثلاث دقائق و 50 ثانية ـ ذلك كان خطأ |
| Onlar yapmadı. O bir hataydı. Başkası yaptı. | Open Subtitles | انهم لن يقدروا لعى فعل شئ ، لقد كان خطأ وقام احد اخر بهذا |
| O bir hataydı. Başkası yaptı. | Open Subtitles | انهم لن يقدروا لعى فعل شئ ، لقد كان خطأ وقام احد اخر بهذا |
| - Sanırım buraya gelmek bir hataydı. - İnanıp inanmaman önemli değil. | Open Subtitles | ـ أعتقد أن مجيئنا إلى هنا كان خطأ ـ لا يهم ما إن كنتما تصدقان أم لا |
| Birinin sana gerçekten yaklaşması seni çıldırttığı için mi sevişmemiz bir hataydı? | Open Subtitles | كان خطأ لأن أي شيئ يقترب حتى من المودّة الحقيقية يخيفك؟ |
| Bence gelmemesi Cukor için büyük bir hataydı. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان خطأ كبيرا من كيوكور أن لا يفعل ذلك |
| Yapma, Jack. Bu masumca bir hataydı. | Open Subtitles | بربك يا جاك لقد كان خطأ برئ، أن كانت متوترة كان من الممكن أن تخطأ باى شخص |
| Bu basit bir hata çünkü telaffuzunda çok ince bir fark var. | Open Subtitles | لقد كان خطأ يمكن حدوثه بسهولة لأنه هناك اختلاف بسيط في الحروف |
| Ayrıca onunla iletişime geçmenin büyük bir hata olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | سوف أقول لها أيضا أن الاتصال بها كان خطأ كبير |
| Fikrimi sorarsanız, bunun büyük bir hata olduğunu düşünüyorum. | TED | ويجب أن أخبركم، واعتقد ان هذا كان خطأ فادحاً. |
| Birkaç yıl önce, yoksullukla ilgili bildiğimi düşündüğüm her şeyin yanlış olduğunu fark ettim. | TED | لكن اكتشفت منذ عدّة سنوات أنّ كل ما ظننت أني أعرفه عن الفقر كان خطأ. |
| yanlış bir hükümdü. | Open Subtitles | انه كان خطأ في الحكم عليها ردت الفعل الحماسية.. |
| Sadece söylemek istedim ki benim Eric'i taciz etmem çok yanlıştı. | Open Subtitles | أردت أن أقول لك أنه كان خطأ مني مضايقة اريك |
| Her zamanki gibi nedeni yine insan hatasıydı. | Open Subtitles | كان خطأ بشري كالعادة الطريق ، على النحو المعتاد. |
| c:#0000FFÇoğunluğun bunun Darwin'in hatası diyeceğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أنّ الغالبيّة يقولون أنّه كان خطأ (تشالز داروين). |
| - Sizce bu bir hata mıydı, Bay Hunter? | Open Subtitles | أتعتقد أنه كان خطأ ، سيد هنتر ؟ |
| Pilot hatasıymış. Tehlikeli bir dalış yapmış. | Open Subtitles | كان خطأ الطيار، كام يقوم بعروض أستعراضية. |