| Vinter, Londra'da onu öldürebilirdi ama sen bunu istememiştin. | Open Subtitles | (فينتر) كان سيقتله في (لندن) وهذا ضد ما طلبت |
| Campbell onu öldürebilirdi. | Open Subtitles | كامبل" كان سيقتله" |
| Eğer öldürmeseydin... o odamlar onu öldürecekti.. | Open Subtitles | اذا لم تفعل .. كان سيقتله رجاله |
| Kusmanov onu öldürecekti. Bir şey yapmam lazımdı. | Open Subtitles | كوسمانوف) كان سيقتله) كان علي فعل شيئ ما |
| Zavallı kardeşime söylemedim çünkü Len onu öldürürdü. | Open Subtitles | أنا لم أخبر قط أخي المسكين لأن (لين) كان سيقتله |
| Manny'ye söyleyemezdim çünkü bu onu öldürürdü. | Open Subtitles | (لم أستطع إخبار (ماني لأن ذلك كان سيقتله |
| Babamı kaçırdı ve saat 5'e kadar burayı çizmezsem onu öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | أمسك بوالدي وأخبرني إن لم أرسم هذا المكان بحلول الساعة الخامسة، كان سيقتله |
| Simmons'ın onu öldüreceğini biliyordu. | Open Subtitles | إذاً إنَّهُ يعلمُ بأنَّ سيمونز كان سيقتله |
| - Onu öldürecekti. | Open Subtitles | - هو كان سيقتله. |
| Bence Frank onu sorgulamıyordu, onu öldürecekti. | Open Subtitles | لا أظن أن (فرانك) كان يستجوبه... أظن أنه كان سيقتله |
| onu öldüreceğini söylemiştin! | Open Subtitles | l إعتقد بأنّك قلت بأنّه كان سيقتله! |
| - onu öldüreceğini biliyor muydun? | Open Subtitles | عرفت أنّه كان سيقتله ؟ |