Herşey hayattan büyük olmalıydı. Bir sonrakinde daha da büyük. | TED | كان لابد أن يكون كل شيء كبيرا. الرسمة اللاحقة كانت أكبر حتى. |
Çok daha fazla kemiği kırılmış olmalıydı. | Open Subtitles | كان لابد أن يكون لديها المزيد من العظام المكسورة |
O yüzden gitmek zorundaydı. Harm'ın kalbi saf olmalıydı. | Open Subtitles | لذلك هي كان لابد أن تذهب قلب هارم كان لابد أن يكون صافي |
Notum daha anlaşılır olmalıydı. | Open Subtitles | التعامل مع الغلاف كان لابد أن يكون بطريقة أكثر مباشرةً |
Bir konservatuvarda olmalıydık senin üzerinde beyaz bir cüppe, elinde de kırmızı bir gül olmalıydı ve uzakta keman sesi duyulurken ben sana bir palmiyenin arkasında aşkımı ilân etmeliydim. | Open Subtitles | كان لابد أن يكون فى مسرح ترتدين فستان أبيض .... وتمسكين وردة حمراء فى يدكِ |
Bir konservatuvarda olmalıydık senin üzerinde beyaz bir cüppe, elinde de kırmızı bir gül olmalıydı ve uzakta keman sesi duyulurken ben sana bir palmiyenin arkasında aşkımı ilân etmeliydim. | Open Subtitles | كان لابد أن يكون فى مسرح ترتدين فستان أبيض .... وتمسكين وردة حمراء فى يدكِ |
Başka bir yolu olmalıydı. | Open Subtitles | كان لابد أن يكون هناك حل آخر |
Baban orada olmalıydı. | Open Subtitles | والدك كان لابد أن يكون هناك |
Hayır, gerçekten çok değerli bir şey olmalıydı. Yoksa Ford hemen anlardı. | Open Subtitles | كلاّ، كان لابد أن يكون شيئاً قيماً حقاً، وإلاّ لكان (فورد) قد لاحظه بسرعة. |