| Orospu çocuğu haklıymış. | Open Subtitles | اللعين المجنون كان محقّاً |
| Peter haklıymış. | Open Subtitles | لقد كان محقّاً. |
| Şimdi çağrı aldık. Sanırım senin Şaman haklıymış. | Open Subtitles | ، وردنا اتصالٌ للتوّ . أعتقد أنّ رفيقك (الهايوكا) كان محقّاً |
| haklıydı. 1940'larda ve 50'lerde dirençli bakteriler ortaya çıkmaya başladı. | TED | لقد كان محقّاً: في أربعينيات وخمسينيات القرن الماضي، كانت مقاومة البكتيريا قد بدأت بالظهور. |
| Babam haklıydı. Ben hiçbir işe yaramam. - Hayır. | Open Subtitles | ربّاه، لا، أبي كان محقّاً بشأني، أنا عديم النفع. |
| Peki ya haklıysa? | Open Subtitles | و لكن ماذا إنْ كان محقّاً ؟ |
| Meğer haklıymış. | Open Subtitles | إتّضح إنّه كان محقّاً |
| David haklıymış. Arthur'a güvenebiliriz. | Open Subtitles | تبيّن أنّ (ديفيد) كان محقّاً يمكننا الوثوق بـ(آرثر) |
| David haklıymış. Arthur'a güvenebiliriz. | Open Subtitles | تبيّن أنّ (ديفيد) كان محقّاً يمكننا الوثوق بـ(آرثر) |
| Jim haklıymış. Faturayı ben kaybetmişim. | Open Subtitles | (جيم)، كان محقّاً أنـا ضيعتُ الإيصال |
| Morgan haklıymış. | Open Subtitles | (مورجان) كان محقّاً |
| Danny haklıymış. | Open Subtitles | "داني) كان محقّاً)" |
| Walter haklıymış. | Open Subtitles | اتّضح أنّ (والتر) كان محقّاً. |
| Ama yiğidi öldür hakkını yeme. Senin hakkında haklıydı. | Open Subtitles | لكنني اعترف له بشيء واحد كان محقّاً بأمرك |
| Babam sinirli hıyarın teki olabilir ama bir konuda haklıydı. | Open Subtitles | ربّما كان والدنا وغدا غاضباً و لكنّه كان محقّاً في شيءٍ واحد: |
| Bir konuda haklıydı aşk da en az büyü kadar tehlikeli ve ikna edici bir silah. | Open Subtitles | كان محقّاً بشأن أمر واحد الحبّ سلاح سلاح خطير وقاطع كما السحر |
| Tabii haklıysa. | Open Subtitles | -لو كان محقّاً |