"كان مريض" - Translation from Arabic to Turkish

    • hastaydı
        
    • bir hasta
        
    • hastalandı
        
    • hastasıydı
        
    • hastalıklıydı
        
    • hasta olduğunu
        
    Birkaç haftadır hastaydı. Kimsenin onu görmesine izin yoktu. Open Subtitles . هو كان مريض لعدة أسابيع . لم يسمح لأحد رؤيته
    -Çok hastaydı, yaşadığı için şanslı. Open Subtitles . هو كان مريض جداً ، هو محظوظ لكي يكون حي
    - Önceki Başrahip hastaydı, ancak sağlığına kavuştu. Open Subtitles رئيس الدير السابق كان مريض لكن إستعاد صحته
    Eğer bir hasta kendini güvende hissedecek kadar size güvenmezse size karşı dürüst olmaz. Open Subtitles إذا كان مريض لا يشعر بالأمان كفايةً ليثق بك. لن يكونوا صادقين معك
    Öğretmen hastalandı. Open Subtitles المعلم كان مريض
    Şeker hastasıydı, bu yüzden her konuda onunla olmak zorundaydım. Open Subtitles كان مريض بالسكر، لذلك كان علي أن أكون معه في كل وقت من أجل هذا.
    Cenin hastalıklıydı, değil mi? Open Subtitles الطفل كان مريض .. أليس كذلك ؟
    Ama onun ne kadar acı çekmiş ve de hasta olduğunu anlayamacak kadar gençtim. Open Subtitles ولكنِ كنتِ صغيرة جداً لكى أفهم كم كان مريض وإنتهازى.
    Çocuğun hastaydı ve sen emlakçı kadını becermeye gitmiştin. Open Subtitles ابنك كان مريض وانت.. وكانت انت مع وكيلة عقارات
    O adam buraya geldiğinde çok hastaydı. Ve bu nedenle intihar etti. Open Subtitles كان مريض جدا عندما وصل ولهذا السبب انه قتل نفسه
    hastaydı ve onu krematoryumda fırına koyup yaktılar. Open Subtitles كان مريض وضعوه في الفرن وأحرقوه
    Çocuk hastaydı, onu neşelendirmeye geldim. Open Subtitles الولد كان مريض جئت لفوق بسبب صوتة
    Çok hastaydı ve doktora gitmeyi reddediyordu. Open Subtitles هو كان مريض جدا، و- - وهو رفض الذهاب إلى طبيب.
    -Ve hastaydı. Open Subtitles . هو كان مريض . لكن لم يسمح لأحد رؤيته
    Gerald hastaydı ve keyfimiz yerindeydi. Open Subtitles , إذن "جيرالد" كان مريض . ونحن كأننا نملك العالم أجمع
    Elimizden gelen her şeyi yaptık. Josh hastaydı. Open Subtitles فعلنا كل ما بإستطاعتنا جوش كان مريض
    Onun örnek bir hasta olduğunu söyledi. Sessizmiş. Onun bir çeşit genetikçi olduğunu düşünüyorlarmış. Open Subtitles قالت أنّه كان مريض مثالي هادئ، ظنوا أنّه متخصص بالوراثة
    David Dash, kesinlikle oradaki bir hasta. Open Subtitles بالتأكيد (ديفيد داش) كان مريض هناك.
    Grayer çok ama çok hastalandı. Open Subtitles جراير) كان مريض جدا)
    Milkie akıl hastasıydı. Ama geçmişte hiç şiddet suçu işlememişti, aynı bunun gibi. Open Subtitles (ميلكي) كان مريض عقلياً، بدون أي جرائم عٌنف في سجله،
    - Bana sorarsan biraz hastalıklıydı. Open Subtitles لو سألتيني، لقد كان مريض جدًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more