"كان مع" - Translation from Arabic to Turkish

    • birlikteydi
        
    • yanındaydı
        
    • yanında
        
    • beraber
        
    • le
        
    • beraberdi
        
    • ile birlikte
        
    • 'ylaydı
        
    • yanındaymış
        
    • birlikteymiş
        
    • birlikte miydi
        
    • birlikte olduğunu
        
    oradaki küçük erkek, serbest bırakıldıktan 4 saat sonra vahşi dişisiyle birlikteydi Bu yüzden insanların tüm dünya çapında TED الذكر الصغير هناك، بعد أربع ساعات من إطلاقه لقد كان مع الأنثى من نفس النوع. إذاً، هذا ليس جديداً، كان الناس
    Bir uçakla geldi. Kasabanın güneyine. Öldürdüğümüz bir federalle birlikteydi. Open Subtitles لقد جاء بطائرة, جنوب المدينة كان مع فيدرالى قتلوه
    Bir ara, MR makinesinin içindeki çocuğunu bekleyen bir annenin yanındaydı. TED لقد كان مع إحدى الأمهات اللاتي ينتظرن طفلهن ليخرج من التصوير المغنطيسي.
    Geçen sefer, yanında başka bir kız vardı. Onu yedi, galiba. Open Subtitles المرّة الماضية , كان مع فتاة مختلفة , أظن أنه أكلها
    Eğer Bayan Atwell'le beraber olan Yarbay Farrell'sa o halde Bayan Atwell'i öldüren de Yarbay Farrell'dır. Open Subtitles بما ان القائد فاريل كان مع الآنسة سوزان اذا القائد فاريل هو الذى قتلها
    Bir kadın ve 11 yaşlarında bir çocukla beraberdi. Open Subtitles لقد كان مع امرأه و صبى فى حوالى الحادية عشره من عمره
    Çünkü onun içki içtiğini duysaydım şu anda Rory ile birlikte olmazdı. Open Subtitles لأنني لو عرفت أنه يشرب لما كان مع روري الآن
    Bizim misafir evimizde kalıyordu, ...ve o gece kızlarla birlikteydi. Open Subtitles لقد سكن في بيت الضيافة و كان مع الفتيات تلك الليلة
    Çünkü cenaze töreninin ertesi günü metresiyle birlikteydi. Open Subtitles لأنه فى اليوم التالى للجنازه كان مع عشيقته
    O, şu geveze, zengin züppelerden iki pislikle birlikteydi. Open Subtitles كان مع هذين ثرثار الهزات الصناديق الاستئمانية، الفائز الحقيقي.
    Ağabeyiyle birlikteydi ve aslına bakarsanız sanırım çevrede görünmek istemiyorlardı. Open Subtitles كان مع شقيقه,.و في الحقيقة و أعتقد أنه بدا و كأنهم لا يُريدون الظُهور.
    Muhtemelen Tex onu trende öldürdüğünde, bu Charles'ın yanındaydı. Open Subtitles لابد انه كان مع "تشارلـز" على القطار "عندما قتله "تيكـس
    Bu disket CBI'lı Baadshah'ın yanındaydı. Open Subtitles هذا القرص المرن كان مع بادشاه سي بي إل.
    Johnny Crowder'la diğerleri öldürüldüğünde, Boyd'un yanında olan tanığın adını verdi. Open Subtitles لقد أعطاني شاهداً كان مع بويد عندما قُتل جوني كراودر والبقيّة
    Saul'un yanında Meksikalı bir çocuk vardı. Onu bir mesajla yolladılar: Open Subtitles ولد مكسيكي كان مع اخي سول اعادوه الينا ومعه رسالة
    Kay'in öldürüldüğü gece Tanya ile beraber olduğunu söylüyor. Open Subtitles إنه يقول أنه كان مع تانيا عندما قتلت كاى
    Bu şempanze, kilitli odada kurbanla beraber yalnızdı. Open Subtitles هذا الشامبنزي كان مع الضحية في غرفه مغلقة
    Göğsü yaralandığında gerçek Jack'le birlikteymiş. Open Subtitles قال أنه كان مع جاك الحقيقي حين تمزّق صدره
    Yani, Peter McBride, Rachel ve Bryan ile hemen hemen her gece beraberdi. Open Subtitles لذا، بيتر ماكبرايد هو كان مع راشيل وبريان تقريبا كل ليلة.
    Mektup genç bir Fransız'ın doktora tezi ile birlikte gelmişti. Open Subtitles لقد كان مع الرسالة رسالة الدكتوراه لفرنسي شاب
    Ama iş Bill Dimeo'ylaydı. Open Subtitles ولكنه كان مع بيل داميو
    Bay Marlowe özel detektif. Lin öldürüldüğünde yanındaymış... Open Subtitles السيد مارلو محقق خاص, وقد كان مع لين عندما...
    - Bu adamla birlikte miydi? Open Subtitles هل كان مع هذا الرجل ؟
    Cinayet gecesi onlarla birlikte olduğunu söyleyecek... birine ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج لشخصآ ما أن يعتلى المنصة ويقول انه كان مع جون وتومى ليلة الجريمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more