| Rick Masters gecenin bir yarısı beni arayıp sanki onun uşağıymışım gibi bana emirler yağdırıp durdu. | Open Subtitles | ماسترز كان يتصل بي في منتصف الليل يحاول ان يأمرني كأنني احد اتباعه |
| Yani, Kiran'ı arayıp onu korkutan çocuk öldü mü? | Open Subtitles | ذلك الشخص الذي كان يتصل ؟ بكـيران ويخيفها انتـحـر |
| Telefonda iyi olmadığını biliyor. Bu yüzden seni arayıp duruyor. | Open Subtitles | يعرف أنك لست جيداً في التحدث عبر الهاتف لذلك كان يتصل بك مراراً وتكراراً |
| New York'daki herkes Bay İyi Adamla uçabilmek için arıyordu. | Open Subtitles | كل شخص في نيويورك كان يتصل للتحدث مع السيد اللطيف |
| Beni arıyordu, kız arkadaşlarımı arıyordu evime geliyordu, annemin evine geliyordu. Çok sinir bozucuydu. | Open Subtitles | كان يتصل بي وبصديقاتي ويقود سيارته أمام بيتي وبيت أمي |
| Bir zamanlar aynı cezaevindeydik. Her hafta kız kardeşini arardı. | Open Subtitles | عندما كنا سجناء سويا , كان يتصل بأخته اسبوعيا بأستمرار |
| Biliyor musun, sen orduya yazıldıktan sonra, her gün beni arardı. | Open Subtitles | , أتعلم , بعد أن تم تجنيدك كان يتصل بي يومياً |
| Numaramızı da biliyorlar çünkü Mike onları arayıp duruyordu. | Open Subtitles | ولديهم رقم هاتفنا لأن مايكل كان يتصل بهم |
| Koyvermeyeyim diye yaz tatilinde bile arayıp azarlardı. | Open Subtitles | كان يتصل بي و يسخر مني خلال الصيف ليبقيني منضبطا |
| Sürekli arayıp duruyor. | Open Subtitles | أنه كبير جلساء الأطفال لقد كان يتصل بلا توقف |
| Yani yayın evleri tüm gün boyunca arayıp durdu. | Open Subtitles | أقصد، دار النشر كان يتصل كل اليوم من أجل العرض |
| Bader'ın ofisini her gün arayıp onu soruyormuş, hatta bugün bile aramış. | Open Subtitles | كان يتصل بمكتب بيدر كل يوم يسال عنه حتى اليوم |
| Her pazar beni arayıp bütün haftasının nasıl geçtiğini anlatırdı. | Open Subtitles | كان يتصل بى كل يوم "أحد" ليخبرنى عن أحداث الاسبوع بكامله |
| Hayır, hasar kontrolü yapmak için Barneki'yi arıyordu. | Open Subtitles | لا, لقد كان يتصل على بارنيكي للسيطرة على الأضرار |
| Kalmak istemediğin için mi arıyordu? | Open Subtitles | هل كان يتصل لانك لاتريد البقاء هنا؟ |
| Beni Coral Gables'taki 21 Ulster Sokağı'ndan arıyordu. | Open Subtitles | كان يتصل بي "من 21 شارع "ألستر "في "كورال غيبلز |
| Sanırım beni bir helikopterden arıyordu. | Open Subtitles | اعتقد بأنه كان يتصل بي من مروحية |
| - Polisi arıyordu. - Aman Tanrım. | Open Subtitles | كان يتصل بالشرطة بحــــــــــق المسيح |
| Arayabildiği zaman arardı ama yinede bana poker ve bilardo öğretti. | Open Subtitles | كان يتصل بي كلما استطاع .لكنمع ذلك. علمني البوكر و السباحة |
| Şehir dışına çıktığında, hep gittiği yerden arardı ama bu sefer aramadı. | Open Subtitles | حسناً , دائماً ما كان يتصل للإطمئنان عليّ حينما يكون بخارج المدينة. |
| Ters giden bir şeyler olduğunu biliyordum, çünkü antrenman sonrası hep arardı beni, ama rahatsız etmeyeyim dedim. | Open Subtitles | حسناً، لقد علمت بأن هناك خطب ما لأنه دائماً كان يتصل بي بعد التدريبات لكنني لم أرغب بإزعاجـه |