| Burada olmalıydın. Gerçekten müthişti. Ciddiyim. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون هناك لقد كان الأمر رائعاً |
| Efsane adam olmalıydın. | Open Subtitles | هل كان يجب أن تكون الرجل الأسطورة وتطفئ الحريق وحدك ؟ |
| Noel'de burada olmalıydın çünkü Tommy bir tur içki ısmarladı ve herkese hindili sandviç verdi. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون هنا فى الكريسماس لأن تومى جعل الدخول مجاناً وأعطى لكل شخص سندوتش ديك رومى |
| Müteahhit olmalısın. Hala olabilirsin. Daha çok gençsin. | Open Subtitles | أجل، كان يجب أن تكون مقاول ما زال بإمكانك ذلك، لا زلت شاباً |
| Ölmüş olman gerekirdi ama anlaşılan buna da hazır değildin. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون ميتاً لكن يبدو أنك لم تكن مستعداً لهذا أيضاً |
| Sana 50 km hızla çarptım. Ölmüş olman gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد صدمتك بسرعة 30 ميلاً في الساعة، كان يجب أن تكون ميتاً |
| Sen esas klimayı kapattığımda orada olmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون هناك في ذالك اليوم الذي أطفأت فيه مكيف الهواء |
| Şimdi bardaki şu yavruyla konuşuyor olmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون تتحدث الى هذه الجميلة أسفل الحانة |
| Şuna bak! Tüm itibarı kendine alıyor. Orada sen olmalıydın. | Open Subtitles | انظري إليها ، وهي تنسب الفضل لنفسها كان يجب أن تكون أنتِ مكانها |
| Cerrah falan olmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون جرّاحاً أو شيئاً من هذا القبيل |
| Oradaki sen olmalıydın. Komutaya senin geçip emirleri senin vermen gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون أنتَ هناك أنتَ تمسكُ زمامَ المسئوليّة، و تُصدر الأوامر |
| - Önemli olan bu değil. Önemli olan halkımızın kimi dinlediği ve o kişi sen olmalıydın. | Open Subtitles | ليس هذا القصد، و إنّما القصدُ لمن يستمعُ قومنا، و كان يجب أن تكون أنت |
| Mal varlığının sorumluluğunu almak için burada olmalıydın. | Open Subtitles | أنت كان يجب أن تكون هنا للتولى مسؤولية العقار |
| İsrail'de olup, nükleer harekat için ön hazırlıklara yardım ediyor olmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون في إسرائيل حتى تهيّئ للضربة المعاكسة |
| - Dün gece orda olmalıydın. - Ne oldu? | Open Subtitles | كان يجب أن تكون هناك ليلة أمس ماذا حدث؟ |
| Yarım saat önce burada olmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون هنا قبل نصف ساعة. |
| Fakat yandan dolandı. Orada olmalıydın. | Open Subtitles | لكنه أنشغل كان يجب أن تكون هناك |
| Fakat yandan dolandı. Orada olmalıydın. | Open Subtitles | لكنه أنشغل كان يجب أن تكون هناك |
| - Öyleyse yerimde sen olmalısın. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون مكاني هنا |
| Benim yerimde sen olmalısın. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون مكاني هنا |
| Bu gibi isimleri gördüğünde, dikkatl olman gerekirdi. | Open Subtitles | مع هذا النوع من الأسامي كان يجب أن تكون حذراً |
| Yatmayacağım. Yarım saat önce yatakta olman gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون في السرير من نصف ساعة |
| Ama saldırı sabahında Rebecca yerine senin dışarıda olman gerekiyordu. | Open Subtitles | ولكن كان يجب أن تكون أنت في الخارج في صباح الهجوم |