| Bu odunun senin arkadaşın olduğunu tahmin etmeliydim. Neden onu karavan parkına geri götürmüyorsun? | Open Subtitles | . كان يجب ان اعرف بانه صديقك . خذة الى منتزة المقطورة |
| Bunca olaydan sonra bunca yıl bana karşı nefretini adım adım büyüttüğünü tahmin etmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف ان خلف هذا كله كل هذه السنوات كنت تبنى كراهيتك قطعه بقطعه |
| Şimdiye kadar, politikada yenemeyeceğim bir şey olduğunu ve onun tamamen dürüst bir adam olduğunu bilmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف قبل الان ان هناك شيئا واحدا لا يمكن هزيمته بالسياسة وذاك هو الرجل كامل الاخلاص |
| Goldman Sachs için çalıştığını söylediğin an pisliğin teki olduğunu anlamalıydım, Nick. | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف بأنك قذر نيك طالما كنت تعمل لدى غولدمان |
| Anlamam lazımdı, değil mi? | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف ، صحيح ؟ |
| Buraya sadece, yalanlarınla beni aşağılamaya geldiğini bilmem gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف انك اتيت بي الى هنا فقط لأهانتي بمزيد من اكاذيبك |
| tahmin etmeliydim. Raphelite öncesi hayranlarından mısın? | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف انكى معجبة كبيرة بالعصور القديمة |
| Senin bu işlerin içinde olduğunu tahmin etmeliydim, Valentine. | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف ان لك علاقه بكل هذا يا "فالانتين" |
| Bunu tahmin etmeliydim. Özür dilerim. | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف.انا اسفه. |
| tahmin etmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف ايها المُزيف |
| Bunu tahmin etmeliydim... | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف ان هذا سيحدث |
| Melodi yi denizden uzak tutamayacağımı bilmeliydim. deniz onun bir parçası. | Open Subtitles | أبي كان يجب ان اعرف بأني لا أستطيع أن أبقي ميلودي بعيدا عن البحر.. انه جزء منها |
| Başından beri doğru olmadığını bilmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف من البدايه ان هذا ليس صحيح |
| Sana zarar verebilecek şehirlilerden biri olduğunu sandım. Kendine bakabileceğini bilmeliydim. | Open Subtitles | آسفة ، كان يجب ان اعرف انكِ تستطيعين الإعتناء بنفسك |
| Seni gördüğümde bunun olacağını anlamalıydım. | Open Subtitles | يا الله .. كان يجب ان اعرف هذا من الدقيقة التي قابلتكي فيها |
| Senin olduğunu anlamalıydım. | Open Subtitles | في واحدة من اكثر المناطق حراً في آسيا كان يجب ان اعرف انها انت |
| Kahretsin. Çoraplarını gördüğümde anlamalıydım. | Open Subtitles | اوه سحقا كان يجب ان اعرف من تلك الجوارب |
| Anlamam lazımdı. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} كان يجب ان اعرف {\pos(192,220)} لا يمكنك ان تلومي نفسكِ |
| Böyle bir şeyin olabileceğini bilmem gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف ان شيئاً مثل هذا قد يحدث. |
| bilmem gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف |
| - Offf! - bilmem gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب ان اعرف |