"كان يصرخ" - Translation from Arabic to Turkish

• bağırıyordu
• çığlık atıyordu
• bağırdı
• bağırırdı
• çığlık attı
• Çığlık atan
• bağırdığını
• çığlık attığını
• bunu bağırarak

Ve sonra da yanlış tarafa koştum herkes geri dön, geri dön diye bağırıyordu.
وبعد ذلك أنا جريت في الطريق الخاطئ والجميع كان يصرخ عد، عد

Büyük bir baskı altındaydım. Bana bağırıyordu.
كنت تحت تأثير ضغط كبير لقد كان يصرخ فى وجهى

- Evet. Onu bota çıkarmaya çalıştım, çığlık atıp bağırıyordu.
حاولت ارجاعه للقارب ، لكنه كان يصرخ بصوت عالي

Hasta şiddetli sıkıntı içindeydi... dolayısıyla çığlık atıyordu.
حسنا , المريض كان في اجهاد تام .. بصراحه كان يصرخ باكيا

Kolu çekerlerken, 12 yaptım beni geçin diye bağırdı.
عند اعدامه كان يصرخ ويقول لقد سجلت 12 قتيلاً

Yardım ettiğimizde de yanlış yapıyoruz diye bize bağırırdı.
وحينما كنا نساعده كان يصرخ لاننا نفعل ذلك بطريقه خطأ

Düşene kadar sürekli çığlık attı.
كان يصرخ طوال سقوطه لأسفل.

Mezarlıkta küçük bir kız gibi Çığlık atan kimdi peki?
من كان يصرخ في المقبرة مثل فتاة صغيرة ؟

İri salağı getirdiklerinde ne bağırdığını duydun mu?
لقد سمعت ما كان يصرخ به عندما أحضرنا الفتى ؟

Birkaç test daha yaptıracağız ama, tanrım nasıl çığlık attığını duysaydın.
أجرينا القليل من الفحوصات ولكن, أوه, إلهي كان يجب أن تسمعيه حين كان يصرخ

...bana bağırıyordu ve bana saldırmaya başladı hiç durmadı sonra gözüme çarpan ilk şey olan golf sopasını aldım ve bunu yapmak istememiştim.
كان يصرخ وكان وبدء بمهاجمتي ولم يتوقف لقد امسكت بمضرب الجوولف

Yukarı aşağı sıçrıyor, kollarını sallayıp var gücüyle bağırıyordu.
كان يقفز جيئة وذهاباً، يُحَرِك ذراعيّه بِقوْة، كان يصرخ من أعماقُه.

Fiyatların çok düşük olduğundan alıcıların bozulduğu hakkında bağırıyordu.
‫كان يصرخ بخصوص أن الأسعار انخفضت كثيراً ‫وبأنه يدلل المشترين

Yerde yatmış sıhhiye diye bağırıyordu.
وكان هذا عندما كان يصرخ وينادي ٍعلى مُسعف.

"Evlendiğim güne lanet olsun" diye bağırıyordu.
كان يصرخ ، اللعنة على يوم تزوجت فيه

Masrafları hakkında da durmadan bağırıyordu.
لقد كان يصرخ بشان تجميد حساب جاري له

Fırının içine doğru itilirken çığlık atıyordu.
كان يصرخ بينما كان يتم دحرجته نحو الفرن.

Jack, çığlık atıyordu ben de gidip ona biraz ilgi gösterdim, tamam mı?
"جاك", انه كان يصرخ. لذا ذهبت له واعطيته بعض من الانتباه. حسنا؟

Con arabanın üstündeki elemanla dalaştı. Herkesin önünde ona bağırdı.
كون كان يصرخ على الشاب الذي على السياره صرخ به أمام الجميع

Üniversitedeki akrobasi eğitmenim de sürekli bağırırdı bana.
أستاذ الهبوط خاصتي في الكلية كان يصرخ علي طوال الوقت ذلك جعلني أفضل

Kim çığlık attı?
من كان يصرخ ؟

Çığlık atan kimse yoktu, Harry.
لا أحد كان يصرخ

Arkadaşının niye ölmeden önce acı içinde bağırdığını sor ona.
إسأليه. إسأليه لماذا زميلك فى الطاقم كان يصرخ بألم قبل أن يموت.

İyi de onu vurduğunda çığlık attığını söylemiştin doğru değil mi?
لكنك قلت أنه كان يصرخ عندما أرديته، صحيح؟

Bu cümleyi ilk bulan Çinli bir kumarbazdi... 21'de kazandığı her elin sonunda bunu bağırarak söylerdi...
كان مدير مائدة قمار صيني ..هو أولمنإبتكرهذهالجملة . كان يصرخ يهذه العبارة في ..كل