"كان يضحك" - Translation from Arabic to Turkish

    • gülüyordu
        
    • gülüyor
        
    • kahkaha atıyordu
        
    Odayı terk ettiğimde muhtemelen beni nasıl kandırdığı hakkında düşünüp gülüyordu. Open Subtitles أنّه كان يضحك عليّ لأنّه قد تمكّن من خداعي بتلك الطريقة
    Sonra siyahi bir kızla çıktım ve babası deli gibi gülüyordu. Open Subtitles اوه, اه, بعدها واعدت فتاة سوداء, ووالدها كان يضحك بجنون, يارجل.
    Güldüğünde, çok yüksek sesle gülüyordu yangın merdivenindeki güvercinleri korkutuyordu. Ve dördü hep beraber parkın yakınındaki evde yaşıyorlardı. TED عندما كان يضحك كان يضحك بصوت عالٍ حتي أنه يُفزع الحمَام على سلم الطوارئ. عاش أربعتهم في هذا المنزل المجاور للحديقة.
    Bir an gülüyor, şaka yapıyor ve öyküler anlatıyor, ardından... Open Subtitles منذ لحظة, كان يضحك, ويمزح و يروى القصص.. واللحظة التالية,
    Çok gülüyor diye, bir çocuğu nehre ittim. Open Subtitles لقد دفعت بطفل فى نهر السين لأنه كان يضحك بمرح
    Mutlu sanıyordum. Gülümsüyor, kahkaha atıyordu. Open Subtitles لقد ظننت أنه أسعد، لقد كان يضحك ويبتسم
    Aslında, haberlerde kafasında çivi olan bir adam gördüm ağrı kesiciler sağ olsun, adam gülüyordu. Open Subtitles في الواقع.لقد رأيت رجلاً في الأخبار وهنالك مسمار في رأسه وبفضل المسكنات.لقد كان يضحك
    Biz mahvolurken o gülüyordu. Nasıl güldüğünü hatırla? Open Subtitles كان يضحك عليك أثناء اكتساحه لنا، أتتذكره؟
    Senin yapman gerektiği gibi. Çünkü herkes arkandan gülüyordu. Open Subtitles مثلك يجب أن قمت، لأن الجميع كان يضحك عليك.
    Belki de mutlu olduğu için gülüyordu. Open Subtitles و ربما كان يضحك لأنه كان سعيدا
    Belki de mutlu olduğu için gülüyordu. Open Subtitles و ربما كان يضحك لأنه كان سعيدا
    Televizyondaydı, spiker bile gülüyordu. Open Subtitles لقد أعلن في الأخبار حتى المذيع كان يضحك
    İçeri giderken herkes gülüyordu. Open Subtitles عندما غادرت الغرفه... الجميع كان يضحك وكان ذلك رائعاً
    Daha dün adamın kafasında delik açma fikrine gülüyordu. Open Subtitles البارحة كان يضحك لوجود ثقب برأس أحدهم
    Bir polis olanları görmüş, gülüyordu. Open Subtitles كان هناك شرطي، شاهد كل شيء، كان يضحك.
    Tam da George bu ayaklanmalar seçimi Nixon'a verecek diye gülüyordu. Open Subtitles (جورج) كان يضحك للتو على الحالات الشغب التي منحت (نيكسون) الإنتخابات.
    Komik bile değilsin aslında sana gülüyor insanlar falan Open Subtitles انت مضحك ايضا يا رجل, لان الجميع كان يضحك علي ويشير الي ويضايقني
    O da gülüyor eğleniyordu Benim ve Porter'ın kendisi gibi kuvvetli sağ kollarımız olacağını söylüyordu. Open Subtitles كان يضحك ويدردش ويتحدث ... عن حصولي أنا و بورتر على أذرع يمنى قوية،مثل ذراعه
    Aa, köpek bile buna gülüyor! Open Subtitles بلى... حتى الكلب كان يضحك عليها
    Ve baban ise deli gibi kahkaha atıyordu. Open Subtitles -و والدك ، كان يضحك كالمجنون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more