| O adam o kadına neler yapıyordu tanrı bilir ama kadın korkmuştu. | Open Subtitles | الله وحده يعلم ما كان يقوم به ذلك الشخص ولكنها كانت مذعورة |
| 2000'lerin ortasında, Kobal adını kullanan, Montrealli bir kayıt kazıcısı rutin haftalık kayıt avlarından birini yapıyordu. | TED | ثم في منتصف عام 2000، جامع تسجيلات مونتريالي، المعروف باسم كوبال، كان يقوم بعادته الأسبوعية في البحث عن تسجيلات. |
| Ne yaptığını biliyordu ve ne pahasına olursa olsun yapmaya devam etti. | Open Subtitles | وكان يعلم ما كان يقوم به، وانه فعل ذلك على أي حال. |
| Birisi bir meşale veya bir taş lamba ile aşağıda ne yapıyor olabilir? | TED | ما الذي كان يقوم به أحدهم هنا في الأسفل بشعلة أو مصباحا حجريا؟ |
| Bu çocuk hayatta kalmak için her şeyi yaptı. Aşırı taciz sonucu babasını korumaya şartlandı. | Open Subtitles | هذا الفتى كان يقوم بكل هذا لينجو فحسب الأذية الشديدة كيفته على حماية والده |
| Görünüşe göre kendi kraliçe annesine kraliyet muamelesi yapıyormuş ve en kötüsü? | Open Subtitles | اتضح انه كان يقوم بالمعالجة الملكية مع امه الملكة وأسوأ جزءِ هو؟ |
| Bu muhteşem Floyd Romesberg. Onun yapmış olduğu şeylerden biri yaşamın temel kimyasını değiştirmesi. | TED | إذًا هذا هو الرائع فلويد رومسبيرغ، وأحد الأشياء التي كان يقوم بها فلويد أنه كان يتلاعب بالكيمياء الأساسية للحياة. |
| Müfettiş sadece görevini yapıyordu. | Open Subtitles | المفتش كان يقوم فقط بالتجربه مع أقصى الدوافع. |
| Dr. Berube, dünya dışı virüsleri insanlar üzerinde kullanarak deneyler yapıyordu. | Open Subtitles | الدكتور " بيروبى " كان يقوم بتجارب بشرية على فيروس فضائى |
| Sudan örnekler alıyordu, ölçüm yapıyordu. | Open Subtitles | كان يقوم فحسب بأخذ عينات المياه و يقوم بمعاينتها |
| Avokado geçit töreni için bir şeyler yapıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يقوم بتحضير بعض الأمور من أجل عرض الأفوكادو |
| O zaman neden sizin yerinizin gizli bir gaz etüdünü yapıyordu? | Open Subtitles | إذن لماذا كان يقوم سرا بعمل بحث حول النفط والغاز داخل ممتلكاتك ؟ |
| Biri geceleyin laboratuarda ne yaptığını nasıl açıklayabilir, her bir gece? | TED | كيف يمكن ان يفسر ما كان يقوم به في مخبره طيلة تلك الليالي |
| Yine bazı noktalarda, AlphaGo'nun programcıları onun neyi niçin yaptığını anlayamadılar. | TED | وفي الواقع، في بعض النقاط، لم يفهم مبرمجو الفاجو لما كان يقوم ألفاجو بما قام به. |
| Beyaz Saray'dan onun bir araştırma işi yaptığını söylediler. | Open Subtitles | البيت الأبيض قال أنه كان يقوم ببعض التحقيقات |
| Ve altı aylık dönemde bunu dört ya da beş kez yapıyor. | Open Subtitles | كان يقوم بها من 4 ل 5 مرات في مدة ستة أشهر. |
| Bugsy ile aynı işi yapıyor ve onun işini istiyoruz. | Open Subtitles | - نقوم بما كان يقوم به باغسى , نريد شغله |
| Mesela Edgar Roy sizin için ne yaptı? | Open Subtitles | لنبداً مع , ما نوع العمل الذى كان يقوم بة ادجار روى |
| Evet, geri '85 benim için bir yer yaptı. | Open Subtitles | نعم , لقد كان يقوم بالتركيز على بالماضى فى عام 85 |
| Bence birisi zaman kavramıyla oynayan ilaçlarla ilgili deney yapıyormuş. | Open Subtitles | اعتقد أن احد ما كان يقوم بتجارب العقارات موسعة الوقت. |
| Görünüşe göre birileri atış talimi yapıyormuş. | Open Subtitles | واو، دعني أري هذا يبدو أن أحدهم كان يقوم بالتدرب على التصويب |
| Herkes babanın deli olduğunu düşündüğünde o, dünyanın en önemli matematik ispatını yapmış demek. | Open Subtitles | يعني أنه في الوقت الذي كان يظن الناس والدك مجنوناً كان يقوم بعمل أهم نظرية رياضية في العالم |
| Ve bu adamın yaptığı şuydu: harika güzellikte saatler üretmek. | TED | وما كان يقوم به هذا الشخص هو صناعة ساعات مميزة من مثل هذه الساعة الرائعة |
| Sonbaharına yaklaşan biri ne yapıyorsa, onu yaparım. | Open Subtitles | وأي شيء كان يقوم به الشخص عندما يقترب من سنوات الخريف |
| Tamam, Toscanini, ...şef olmadan önce hangi müzik aletini çalıyordu? | Open Subtitles | حسناً ، توسكانيني قبل أن يصبح قائد موسيقي أي آلة كان يقوم بالعزف عليها؟ |