"كان يملك" - Translation from Arabic to Turkish

    • varmış
        
    • sahip
        
    • varsa
        
    • sahipti
        
    • sahipmiş
        
    • eski sahibi
        
    • sahibi olan
        
    • vardı
        
    Babası deniz kaptanıymış. Gemisi varmış. İki tane. Open Subtitles والدها كان قبطانا بحريا كان يملك سفينة ، سفينتان
    1954'te Hollywood Bulvarı'nda küçük bir sosisçi arabası varmış. Open Subtitles بحلول عام 1954 كان يملك عربة نقانق في جادة بوليفارد
    Çok güzel bir kızarkadaşı varmış ve babası bölgenin en büyük gölüne sahipmiş. Open Subtitles وكانت لديه صديقة جميلة ووالده كان يملك أكبر بركة في الغابة
    Ne olduğunu biliyorum. Asıl sen neye sahip olduğunu biliyor gibi görünmüyorsun. Open Subtitles أنا أعلم , أنت من يبدوا أنه لا يعلم ما كان يملك
    Şayet arabası varsa ona da mikrofon yerleştirsinler. Open Subtitles تفقدو ما اذا كان يملك سيارة وفتشوها ايضا
    Üst düzeyden ergenlik çağı kurtarıcı kompleksine sahipti. Kurtarıcı kompleksi mi? Open Subtitles كان يملك شعور المراهق المعقد للأنقاذ في الأوقات الكبيرة
    Buranın eski sahibi yaşlı ihtiyar Wilson'a ne oldu? Open Subtitles ماذا عن العجوز ويلسون الذي كان يملك هذا المكان ؟
    Babanın evinde bir sürü harika eşya varmış. Open Subtitles اباك كان يملك الكثير من الاشياء الرائعه انظر لهذا 95 00:
    Jack'in üç erkek kardeşiyle ortak bir balıkçı teknesi varmış. Open Subtitles جاك كان يملك قاربا لصيد السمك مع اشقاءه الثلاثة
    1976'ya kadar kırmızı kamyoneti varmış, sonra satıp siyahını almış. Open Subtitles كان يملك شاحنة حمراء حتى عام 1976 حين إبتاع شاحنة سوداء
    Veterinerin, Boozell'ın mekânına giriş için anahtarı varmış ve hayvanı oraya bırakmayı planlamış. Open Subtitles البيطري كان يملك مفاتيح بوزيل ليضعه هناك
    Hesabında birkaç tane komisyon firması varmış. Open Subtitles يبدو أنه كان يملك حسابات في عدة شركات مضاربة
    Tüccarın varlıklı ve mağrur olmasını sağlayan üç gemisi varmış. Open Subtitles التاجر كان يملك ثلاثة سفن تجارية التي كانت تجعله ثري وفخور.
    Suçu işleyen kişiden intikam almak için iyi bir sebebi varmış. Open Subtitles يبدو أنّه كان يملك سبباً وجيهاً لينتقم من الشخص الذي إرتكب الجريمة فعلا.
    Öldüğünde cari hesabında tam olarak 300 dolar 52 sent varmış. Open Subtitles حين توفي كان يملك 300 دولار و52 سنت تماماً في فحص حسابه
    "Wall Street Şeytanı" lakaplı bir borsacının da defteri varmış. Open Subtitles رجل أعمال يدعو نفسه شيطان الشوارع كان يملك مذكره
    Gönlünün istediği her şeye sahip olmasına rağmen, prens şımarık, bencil ve zalimmiş. Open Subtitles ورغم انه كان يملك كل شيء يتمناه قلبه إلا انه كان فاسد وقاسي وأناني
    Yani, ellerinde tutarlı ve bağımsız bir yapay beyin varsa... Open Subtitles أَعْني،إذا كان يملك دماغ إصطناعي مستقل فعّال
    Gördüğüm en kıvrak zekaya sahipti seninle tanışana dek. Open Subtitles كان يملك أكبر مخيلة مرنة رأيتها على الإطلاق إلى أن قابلتك.
    Kurbanımız, en az üç Donanma subayı hakkında dosyaya sahipmiş. Open Subtitles ضحيتنا كان يملك ملفات لما لا يقل عن ثلاث ضباط في البحرية.
    Ya vardı ya, şu filmci. Kahvenin eski sahibi. Open Subtitles رجل الافلام الذي كان يملك القهوة
    Bu binanın sahibi olan adam ile ilgileniyordum. Open Subtitles لقد كنت أرعى الرجل الذي كان يملك هذا المبنى
    -Dün akşam parası vardı. Belki tavla oynadı. -Öğrenmeye çalış. Open Subtitles لقد كان يملك مال كافي الليلة الاضية ربما كان يقامر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more