| Hepatik arteri tıkandı ve kan akışı kesildi. Bu yüzden karaciğeri şoka girdi. | Open Subtitles | قام بسد الشريان الكبدي أوقف تدفق الدم، فأصيب كبدها بصدمة |
| Eğer karaciğeri sorunlu çalışıyorsa, ona sorun çıkartmalıyız. | Open Subtitles | إذا كان كبدها يميل للاختلال الوظيفي فسنجعله يختل وظيفياً |
| karaciğeri tehlikede alkol krizi, sakinleştiricinin etkisinde bile kaslarının seğirmesine sebep olabilir. | Open Subtitles | كبدها قد تضرّر والانسحاب الكحولي سيؤدي إلى استمرار ارتعاش العضلات حتى وهي مخدّرة |
| Biliyorum, fakat karaciğerini kaybedecek olursa Karaciğer nakli olabilir, değil mi? | Open Subtitles | أعلم، لكن إن فقدت كبدها يمكن زراعة واحداً لها، صحيح؟ |
| Kendi karaciğerini yemeye zorlandı, yavaş yavaş kıyma makinesine sokuldu, | Open Subtitles | أُجبرت علي تناول كبدها قطعوها ببطء بواسطة منشار قطع أشجار |
| Sonuçları aldık ve karaciğerinin her yerinde tümör olduğu görüldü. | TED | تلقّينا النتائج، وكان هناك أورام في كل مكان حول كبدها. |
| Romatoid artirit değil, karaciğerinde yaralar var. | Open Subtitles | ليس التهاب المفاصل الروماتيزمي كبدها متندّب كذلك |
| Ölüm nedenin, kaburganın tam altındaki künt uçlu cisim travması. karaciğeri delmiş. | Open Subtitles | الصدمة التى تلقتها كانت اسفل الحجاب الحاجز وكانت من القوة التى ادت الى تمزق كبدها |
| Annesi karaciğeri iflas edene kadar içki sorunu olduğu reddetmiş. | Open Subtitles | انها تعاني مشكلة أدمان في الشرب حتى انفجر كبدها |
| İlk seferde karaciğeri öldüren neyse ikincide de öldürecektir. | Open Subtitles | ما قتل كبدها الأول سيفعل المثل بالآخر |
| karaciğeri yetmezliğe girdiği için sindirim kanalı ters çalışıyor. | Open Subtitles | كبدها ينهار مما جعل نظام الهضم ينعكس |
| Solunumu gerçekten kötü ve... şimdi de karaciğeri ve... | Open Subtitles | حسناً ، تنفّسها في الحقيقة بحالة سيّئة ، و... والآن كبدها... |
| karaciğeri yetmezliğe girmek üzere. | Open Subtitles | كبدها على حافة الإنهيار تماماً |
| Karaciğer ultrasonu yapın. Kitle bulursanız biyopsi alın. | Open Subtitles | صوّروا كبدها بالصدى وإن وجدتم كتلةً فاخزعوها |
| Karaciğer yetmezliği tanısı konduktan sonra her gün yanına geliyorum. | Open Subtitles | أزورها كل يوم منذ أن فشل كبدها أتركوها لحالها |
| Karaciğer yetmezliği kötüleşiyor. Haklıydın. Şimdi ne olacak? | Open Subtitles | قصور كبدها يزداد سوءاً كنتَ محقّاً، والآن ماذا؟ |
| karaciğerini ölümüne tüketiyor. Stacy, Edwards ailesinden. | TED | إنها تأكل كبدها حتى الموت. ستايسي، أسرة ادواردز. |
| Ayrılmak üzere olduğu birinden karaciğerinin yarısını isteyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكن أن تطلب من المرأة التي ستترك التبرع نصف كبدها |
| 27 yaşında bir kadın, ölmek üzere olan kız arkadaşına karaciğerinin yarısını vermek istiyor. | Open Subtitles | امرأة بالسابعة و العشرين تود التبرع بنصف كبدها لحبيبتها المحتضرة |
| Müziği tekrar dinleyebilir miyiz? karaciğerinde sarılık bulmak için daha çok erken. | Open Subtitles | لازال لا يمكننا رؤية اليرقان من كبدها |
| Ciğeri çok sağlıklı görünüyor. | Open Subtitles | كبدها يبدو سليماً تماماً |