| Eşcinsel vatandaşlar gerçek siyasi gündemi dağıtmak için günah keçisi yapıldı. | TED | هؤلاء المواطنين هم كبش الفداء لصرف النظر عن المشاكل السياسية الحقيقية. |
| Bak, sorumlu dedektif bendim. Birine kazığı sokacaksan, al sana günah keçisi. | Open Subtitles | اسمعي، كنتُ المحقّقة المسؤولة، فإن كنتِ تريدين لوم أحدهم فأنا كبش الفداء |
| Bak, sorumlu dedektif bendim. Birine kazığı sokacaksan, al sana günah keçisi. | Open Subtitles | اسمعي، كنتُ المحقّقة المسؤولة، فإن كنتِ تريدين لوم أحدهم فأنا كبش الفداء |
| Çocuklarımın kurban olmasına izin veremem. | Open Subtitles | ولا يمكن أن أدع أولادي كبش الفداء |
| Bu "günah keçisi" veya "kurban" demektir. | Open Subtitles | وهذا يعني كبش الفداء أو التضحية |
| Yani kurbanlık kuzu oluyorum. | Open Subtitles | إذاً أنا كبش الفداء |
| Umuyorum bu sefer Polis Teşkilatı olaya peşin hükümlü ve hırsla bakıp bir kurbanlık koyun aramaz. | Open Subtitles | أنا أدعو الرب في هذا الوقت أن تترك الشرطة تحيزها لنفسها ورغبتها بالبحث عن كبش الفداء |
| Vikinglere karşı başarısızlığının günah keçisi olamam. | Open Subtitles | انا لن اكون كبش الفداء لعدم مقدرتك علي صد غزوات الفايكنج |
| İşler ters gitseydi günah keçisi siz olacaktınız, Mösyö Carter. | Open Subtitles | إن ساءت الأمور، أنت يا سيد "كارتر" ستكون كبش الفداء |
| Müdürlerimiz bu olay için günah keçisi çalışmalarının nasıl gittiğini merak ediyor. | Open Subtitles | رؤسائنا يودّون معرفة جهودكِ في ضمان أن كبش الفداء سيقع |
| Evliliğimizdeki günah keçisi bendim. | Open Subtitles | فلطالما كنتُ كبش الفداء طيلة فترة زواجنا |
| Onu günah keçisi yaparsın. | Open Subtitles | نعم، مُخادع سابق مع إدانات بالإحتيال، تجعل منه كبش الفداء. |
| - Geri alamamışlar. - günah keçisi üye, paraları zimmetine geçirip toz oluyor. | Open Subtitles | الأبرشي كبش الفداء يقوم بإختلاس مدخرات الكنيسة.. |
| Darbe organize ettiğini, sonra ürküp beni günah keçisi gibi göstermeye çalıştığını düşünecek. | Open Subtitles | سيظن أنك تنظم إنقلاباً عليه، ثم تراجعت، وتريد أن تجعلني كبش الفداء. |
| Yukardakiler şu biobilgisayar işindeki günah keçisi olarak beni seçmeye kara verdi... | Open Subtitles | لقد قرروا في الأعلى أن يجعلوني كبش الفداء ..... لكل موضوع الكمبيوتر الحيوي هذا |
| Ondan hiçbir zaman günah keçisi olamazdı. | Open Subtitles | قلبها لم يكن يطاوعها أن تصبح كبش الفداء |
| kurban geçisi planına mı döneceksin yoksa benim sahte kahramanlık planımı mı ödünç alırsın? | Open Subtitles | هل تُريدي الرجوع للقيام بدور "كبش الفداء" مرة اخرى؟ أو تُعيري براعتكِ في الاحتيال لخطتي ؟ |
| Belgeler Whit'e geri dönüyor. Ve ben de kurban olmuş oluyorum. | Open Subtitles | الأوراق تعود ل"ويت" وأنا كبش الفداء |
| Çevrelerinde dolaşan bir şamar oğlanı yok bundan dolayı herşey kötüye gidiyor. | Open Subtitles | ليس لديهم كبش الفداء بالجوار بعد الآن لذا تتحول الأمور للأسوأ. |
| Hani Jibril de bulabilecekleri en iyi günah keçisiydi. | Open Subtitles | وهاني جبريل كانت كبش الفداء المثالي |
| Sonra Bay Grant'a bir iş sağladı, asıl niyeti onu suçlanacak kişi haline getirmekti. | Open Subtitles | ثم قام بزيارة السيد جرانت وكانت نيته معقودة على جعله كبش الفداء |