| Ama o iyi eğitimli bir uşak! kâhya bile olabilir. | Open Subtitles | لكنه من ذوي الخبرة يمكنه أن يصبح كبير الخدم حتى. |
| uşak, Albay'a yemeğini götürdükten sonra siz neredeydiniz? | Open Subtitles | بعد ان ذهب كبير الخدم بالعشاء الى الكولونيل, اين كنت انت ؟ |
| uşak bardağınıza Royal Crown Viski koyuyor. | Open Subtitles | كبير الخدم يصب لك زجاجة من ويسكى التاج الملكى |
| Söyle bana. Burada diyor ki, kahya yaptı. Baş müfettiş Durk... | Open Subtitles | أخبرني بشيء مكتوب أن كبير الخدم هو الفاعل ورئيس المحققين |
| Şey, kahya, 11.00'den hemen biraz önce odaya girdiğinde | Open Subtitles | قال كبير الخدم أنك دخلت الغرفة قبل الساعة الحادية عشرة |
| Bunu çekince de Uşağın geleceğini söylemeyeceksin herhalde. | Open Subtitles | لا تخبرني ، بأنك تسحب هذه لاستدعاء كبير الخدم |
| Çok üzgünüm, o sersem uşak bana haber vermedi. | Open Subtitles | آسفه كبير الخدم الأحمق لم يخبرني اوه لا .. لا باس في ذلك |
| uşak Alfred de olabilirdin. | Open Subtitles | أنت يُمكنُ أَنْ تَكُونَ ألفريد الذي كبير الخدم. |
| uşak benim, kahya benim, seyis benim. | Open Subtitles | أنا كبير الخدم ، أنا خادم الفندق أنا خادم الإسطبل |
| Bir uşak, akşam yemeği için fazla bir şey yapamıyor! | Open Subtitles | كبير الخدم لا يستطيع أن يقوم بما هو أكثر من العشاء على صينية |
| O zaman ben de bir uşak tutarım, bize yemek yapar. | Open Subtitles | حسناً إذا سأجعل كبير الخدم يُعد لنا شيئاً.. |
| Evet, bir prens gibi görünüyor ve bir uşak gibi konuşuyor ama üstünkörü nedenler adını onunkinin yanına yazdırmak için yeterli değil. | Open Subtitles | نعم بالطبع,هو يبدو مثل امير ويتحدث مثل كبير الخدم, لكن تلك الاسباب السطحية ليست سبباً لتجعلك تكتبين اسمك بجانب اسمه |
| Oh, Bay Henden, lütfen bana söyler misiniz, kahya olarak burada ne zamandır çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | اوه, سيد هيندن لو سمحت أخبرنى منذ متى وانت تعمل كبير الخدم هنا ؟ |
| Bir şişe de şarap açsın ama kahya sadece bir kadeh getirmiş olsun ki paylaşalım. | Open Subtitles | ويقوم بفتح زجاجة من النبيذ لكن كبير الخدم يجلب لنا فقط كوباً واحداً, لذلك لدينا من يشاركنا |
| "kahya" diye bağıramam ama, değil mi? | Open Subtitles | حسنا، لا اقدر أن أصرخ يا "كبير الخدم"، أليس كذلك؟ |
| İşte bu yüzden ben de kâhya olmaya karar verdim. Anlayamıyorum. | Open Subtitles | كما هو واضح، أود أن أكون كبير الخدم لا أفهم ذلك |
| Ancak kâhya lüks mü sayılıyor? Böyle mi demek istiyorsunuz? | Open Subtitles | بينما كبير الخدم نوع من الرفاهية هل هذا ما تقصدينه؟ |
| Glen kâhya gibi giyindi ve onu şiveli konuşturduk. | Open Subtitles | لقد ارتدى جلين زى كبير الخدم وجعلناه يتحدث الانجليزية القديمة |
| Uşağın emirleri yerine getirmemekte anlaşılmaz ısrarı gözlemlerimi doğruluyor. | Open Subtitles | مقاومة كبير الخدم الغريبة لتنفيذ الأوامر تؤكد ملاحظاتي. |
| Lord hazretlerinin evinin dışında peruk ve gözlüğü çıkarır ve saklar, sonra zili çalar, sofra hizmetçisi kapıyı açar ve onu içeri alır. | Open Subtitles | خارج منزل اللورد, تقوم بازالة و اخفاء الباروكة و النظارات وتقرع الجرس للمنزل, ويفتح لها كبير الخدم الباب, ويُدخلها |
| Kız kardeşimin kahyası sizinle ilgilenecek. | Open Subtitles | الآن، كبير الخدم الخاص بأختي سيعتني بكم |
| Tek dostlarım genetiğiyle oynanmış maymun uşaklarım olur. | Open Subtitles | أصدقائي الوحيدين سيكونون كبير الخدم القرد المعدّل جينياً |