"كتفها" - Translation from Arabic to Turkish

    • omzuna
        
    • omzunda
        
    • omzundan
        
    • omzunun
        
    • omzundaki
        
    • omzunu
        
    • omuz
        
    • omuzunda
        
    • omuzdan
        
    Aşık olduğunuz karının omzuna kafanızı koyacaksınız böyle... Open Subtitles تذهب إلى المرأة التي تحبّها وتسند رأسك علي كتفها
    Emniyet kemerine yardım edecekmiş gibi yap sonra diğer elini onun omzuna koy ve... Open Subtitles أولاً تمايل نحوها وكأنك ستساعدها في ربط حزام أمانها ضع يدك على كتفها...
    Birincisi, rahibelerin de güzel göğüsleri olabilirmiş, ikincisi, omzunda bir kokarca dövmesi vardı. Open Subtitles و عرفت شيئاً يمكن أن يكون صدر الراهبات جميل و لديها وشم على كتفها وشم لظربان
    Diyelim bacağından ya da omzundan yaraladınız... ..hastaneye götüreceksiniz... ..çok yakışıklı bir doktorla karşılaşacak. Open Subtitles ستجرحها في رجلها أو كتفها. ستأخذها للمستشفى .. ستقابل طبيباً جذَاباً هناك ..
    Sağ omzunun arkasında müthiş bir dövme var. Open Subtitles هي تُحْصَلُ على هذا الوشمِ الرائعِ خلف كتفها الصحيح تماماً.
    Ve bu çanta sapı Jenna'nın sol omzundaki çürük iziyle birebir aynı. Open Subtitles هذا المؤشر هو مباراة المحدد لكدمة على كتفها الأيسر.
    Peki kolunu hızla çekip omzunu çıkarttığınız doğru mu? Open Subtitles وهل صحيح أنك خلعت يدها وأخرجت كتفها من مكانه؟
    "Başımı, omzuna koyabilir miyim?" diye sor. Open Subtitles إسألها لو تستطيع أن تضع رأسك على كتفها.
    omzuna baskı uygula. Nereye gidiyorsun? Open Subtitles أبق معها ، وأبق ضاغط على كتفها.
    Çünkü şimdi omzunda dövme olan kıza doğru hamle yapıyor. Open Subtitles يمكنه أن يذهب للفتاة ذات الوشم على كتفها
    Kulak zarı delinmiş omzunda kireçlenmiş bir kırık var ama dahili bir hasar yok. Open Subtitles لدينها ثقب في طبلة الاذن وكسر في كتفها لكن ليس بها عيب داخلي فهي امرأة مقاومة
    omzunda kötü bir ağrı var. Ayrıca hiç arkadaşı yok. Open Subtitles حسناً, إن كتفها مُصاب وليس لديها أيّ أصدقاء
    Tabancayı elinden almak istedim ama ateş aldı ve omzundan yaralandı. Open Subtitles أردت أن آخذها منها لكن الرصاصة خرجت وجرحت كتفها
    Ve bana, omzundan yukarı bakarak: "Ağzıma almam. Open Subtitles وأتذكر انها نظرت للخلف إليّ من فوق كتفها
    Tamam, o zaman omzundan vurulmuş olma ihtimali var. Ölüm sebebi olan boğulmayla nasıl bir ilgisi var ki? Open Subtitles إذن توجد فرصة أنها أصيبت في كتفها ما علاقة هذا بسبب الوفاة..
    Sağ omzunun altında bulduğum kırmızı bir lekenin resmi. Open Subtitles من طبعة حمراء صغيرة وجدتها خلف كتفها الأيمن
    Sonra arkasını dönüyor ve omzunun üstünden cilveli cilveli bakıyor. Open Subtitles و لكن بعد ذلك تدير ظهرها و تنظر بإغراء من حول كتفها
    Onu tanıdı. omzundaki dövme onun aile sembolü. Open Subtitles تعرف عليها، اتضح أن الرمز الموشوم على كتفها عائلي
    Kızın omzundaki o izler... Ne onlar? Open Subtitles تلكَ العلامات على كتفها إلامَ تشير ؟
    Acıyla omzunu kavramış gibi. Open Subtitles حسنا، هذه هي بصمات يدها بالدم وتظهر أنها أمسكت كتفها لتوقف الالم
    Bu balığın adı "ışıklı omuz" çünkü gerçekten de sırtında ışık püskürtebilen bir tüp var. TED تسمى هذه السمكة بانبوب الكتف اللامعة لانها فعلا تمتلك انبوبا فوق كتفها يستطيع ان يبخ الضوء.
    Hatta omuzunda buna benzeyen bir doğum lekesi de vardı.. Open Subtitles حتى أنه كان لديها وحمة على كتفها التي كانت تبدو كأحدها.
    Sadece sakat bir omuzdan daha fazlası olduğunu söyleyin. Open Subtitles أخبرني أنّها كانت لديها أكثر من أن كتفها مصاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more