"كثيرين" - Translation from Arabic to Turkish

• birçok
• pek çok
• çok fazla
• bir sürü
• pek fazla
• bir çok
• çoğu
• kadar çok
• sürü insan

farkettim ki, resimdeki köprüde birçok insan var ve köprü boyunca insanların yürüdüğünü zorlukla görebiliyorum.
و لاحظت فوق الجسر هناك أشخاص كثيرين بالكاد تستطيع أن تراهم يمشون عبر الجسر

Esir kampında bulunan birçok kişi, savaşın bitişinden memnundu.
كثيرين فى معسكر الحلفاء أعتقدوا أن الحرب قد شارفت على الأنتهاء

West Side Koleji de pek çok çocuğu Harvard'a sokuyor.
ثانيا : المدرسة الاعدادية الغربية ألحقت طلاب كثيرين بجامعة هارفارد

Hastanedeki diğerleri de. çok fazla şahit var.
وكذلك كل رجل فى المستشفي هناك شهود كثيرين

Yani, kampüsde bir sürü kız var ve sen benimlesin, çiftlik kızıyla.
أعني، هنالك بنات كثيرين في الحرم الجامعي، وأنت معي، مع بنت المزرعة.

Burada olduğumuza göre pek fazla alıcı çıkmamış sanırım.
حسناً، بينما نقف هنا لا أعتقد أن لديكِ مشترين كثيرين

birçok insan hayatını, tatminsizlik içinde sürdürür.
وأنا أعتقد أن كثيرين يعيشون حياتهم وينهونها دون أن يعيشوا هذا الأحساس

birçok asker, masum kadın ve çocukları, savaşmayanları öldürmek zorundaydı.
جنود كثيرين أضطروا لقتل نساء وأطفال أبرياء، غير عسكريين

birçok kişi bombardıman etmekle bir sonuç alınamayacağını söylüyor.
كثيرين قالوا أن القصف الجوى لا يمكن أن يُربح حرباُ

birçok insanın üstü başı tutuşmuş, yanan bir meşale gibi ortalıkta koşturuyordu.
كثيرين كانت النيران قد أمسكت بهم بالفعل وكانوا يركضون صارخين وكـأنـهـم شـعـلات حـيـه

birçok insanla görüşüyor kimseyle ilgili ciddi niyeti yok.
تقابل أشخاص كثيرين , وهي ليست جادة بأي واحد منهم

Bu bir şeref, ama birçok doktor bu şerefe nail oluyor.
هذا شرف لي لكنهم أيضاً يتعاملون مع أطباء كثيرين غيري

Onu ölümden koruyabileceğime inandım ve eğer aynen böyle hissetmiş olan pek çok kişi görmemiş ve böyle pek çok kişiyle konuşmamış olsaydım, bunu söylemekten utanırdım.
اعتقدت انني استطيع ان ابقيه حيا ويحرجني أن أقول، انه لو لم أرى واتحدث مع أشخاص كثيرين شعروا بنفس شعوري

Ve o zamanlar bu, bir mesajı bir kerede pek çok kişiye ulaştırmak için en iyi yöntemdi
وفي ذلك الوقت، كانت هذه أفضل طريقة لإرسال رسالة لأناس كثيرين جميعهم مرة واحدة.

pek çok kralın kökü ve babası ben olacağım.
لأننى أنا الذى سأكون العرق والأب لملوك كثيرين

çok fazla kişiyle tanıştığın için, benim nasıl biri olduğumu unutmuşsun.
أنت تقابلين إناساً كثيرين لقد نسيت كيف أبدو

Irene'in isimsiz bir mezar içinde görmek isteyen çok fazla kişi var. Sanırım bizimle takılman senin açından pek güvenli değil.
لدى آيرين ناس كثيرين يريدون قتلها ولا أظن أنه من الأمان أن ترافقنا.

Burada çok fazla insan tanımadığını biliyorum, ama bir çoğu akşam orada olacağı için iyi olur dedim.
بحضور حفله الليله, سيكون هناك اناس كثيرين , ستكون جيده

Tamam... bir sürü ahmak yakıt kepini ne yapacağını bilmiyor.
هنا اغبياء كثيرين لا يعرفون ماذا يفعلون بغطاء الوقود هذا

Sen benim için geldin ve benim için bunu yapacak pek fazla insan yok.
أتيتِ من أجلي و لا يمكنني الاعتمادُ على كثيرين لفعل ذلك.

Peki bak, daha önce senin durumundaki bir çok kişiyle çalıştım.
حسناً, انظر, لقد عملت مع ناس كثيرين بوضع قريب من وضعك

Ebeveynlerinizi ve evinizi yitirmek sizi çok sarstı, anlıyorum, çoğu insanı da sarsardı.
أتفهم أن لفقدانكم لوالديكم ومنزلكم أثر عاطفي عليكم، كما أنه سيؤثر على كثيرين.

İnananlar kurtarılır. Ve kurtarılması gereken o kadar çok şey varki.
الذين أمنوا سيتم إنقاذهم, لكن هنالك أشخاص كثيرين يحتاجون إلى إنقاذ

Bunu büyük ölçüde mümkün kılan şey bunun gerçekleşmesini isteyen bir sürü insan olmasıydı.
أعتقد أن النجاح كان ممكنًا بسبب حقيقة أن كثيرين أرادوا لها ذلك.