| O kadar yoğundu ki yataktan lambayı zorlukla görüyordum. | Open Subtitles | كان كثيفاً للغاية, بالكاد رأيت المصباح بجانب الفراش |
| İşin hep yoğundu, bu daha önce hiç sorun olmamıştı. Şimdi neden sorun oldu? | Open Subtitles | حسناً، لطالما كان العمل كثيفاً لم يكن مشكلة من قبل، لمَ الآن؟ |
| Yangın şömineden yayılırken üst kata koştum ve alabildiğim tüm değerli şeyleri aldım ama duman çok yoğundu ve nefes alamıyordum. | Open Subtitles | حسناً، عندما قفزت النيران من الموقد، هرعتُ للطابق العلوي وأخذتُ الأغراض الثمينة، ولكن الدخان كان كثيفاً للغاية، ولم أتمكن من التنفس. |