| Artı, köpek eğiticileri ödül olarak, kurutulmuş boğa penisi kullanır. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك، إستخدم مدرّبي الكلاب قضبان الثيران المجففة بالتبريد كجائزة |
| Bu parayı, senin başın için ödül olarak koyuyorum. | Open Subtitles | وعوضاً عن ذلك، انا أقدم هذه النقود كجائزة علي رأسك |
| Senin olsun. ödül aldı. | Open Subtitles | خذى , يمكنك أن تأخذى هذا إعتبريه كجائزة. |
| Ama bu kadar zeki olmanın ödülü olarak şunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | و لكن كجائزة على كونك ذكياً هكذا سأقول لك ذبك |
| Bu bir TED ödülü sayılmaz, ama laboratuvarımızdan ayrıcalıklı bir tişört. | TED | ليست كجائزة تيد، لكنها قمصان حصرية من مختبرنا |
| Zafer hatırası gibi... asrın becerisini gösteren bir belalı... | Open Subtitles | كجائزة تثبت أنك شرير وقف أمام وحش القرن ؟ |
| Beni yendikten sonra bunu ganimet olarak alacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه سيأخذ هذه منّي كجائزة بعد فوزه عليّ. |
| Yeri geldiğinde arkadaşlarına hava atabileceğin bir ödül olarak? | Open Subtitles | كجائزة يمكنك أن تتفاخر بها أمام أصدقائك عندما يناسبك هذا؟ |
| Bu zorlu bir yarışma, kızlar, ve 25 bin dolarlık ödül için herkesin bir avantaja ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها منافسة صعبة بـ25 ألف دولار كجائزة الجميع يحتاج لسند |
| Küçük kafesler, yem için küçük hayvanlar ise kazananlara ödül olarak, kullanılır. | Open Subtitles | الأقفاص الصغيرة وسيلة إغراء للحيوانات الصغيرة التي تستخدم كجائزة للفائزين |
| Kısacası, görevi tamamlarsanız, 100 bin dolar ödül kazanıyorsunuz. | Open Subtitles | الهدف منه، إذا أكملت المهمّة ستستلم 100 ألف دولار كجائزة مالية |
| Onu ilk ihbar edene 50,000 dolar ödül vereceğimizi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن أول من يصل أولاَ فنحن نعرض 50 ألفاَ كجائزة |
| İspanya tarafından sömürgeleştirilmiş ve 1898'de kaliteli bir ödül olarak bize verilmiş. | Open Subtitles | تم إستعمارها من إسبانيا وأُعطيت لنا كجائزة تبجيل في عام |
| Lütfen savaşçılarımızdan birini ödül olarak kabul edin | Open Subtitles | من فضلكم تقبلوا واحد من محاربينا كجائزة على نصركم |
| Kulüpte yeni olup en iyi skora sahip olan hanımefendiye verilecek özel bir ödül. | Open Subtitles | كجائزة خاصّة، تُمنح للاعبّة الجديدة التي تُحرز أعلى نقاط |
| 30 bin ödül için yeterli. | Open Subtitles | ثلاثون آلفاً هو مبلغ كافي كجائزة لا يمكنني فعل ذلك |
| Büyük zaferin için sana ödül olarak onu gemilere yollamıyoruz. | Open Subtitles | كجائزة لك .... على نصرك العظيم لن نعيدة مرة آخرى ... |
| Bize bir teselli ödülü gibi ünvan verilmesine izin veririz, oysa ne istediğimizi ve onu nasıl elde edeceğimizi anlayamamışızdır, yorgun olsak bile. | TED | نسمح لأحدهم أن يمنحنا لقبًا كجائزة ترضية، بدلًا من أن ندرك ما نريد، وأننا عازمون على الحصول عليه، حتى لو كنا متعبين. |
| Sabırın ve Kendini adamışlığın ödülü, | Open Subtitles | كجائزة لكُلّ عملكِم الشاقِّ وتكريساً لذلك، |
| Ama ne zaman sana böyle şeyler söylesem sanki sana ikincilik ödülü vermişim gibi tepki veriyorsun ama öyle değil. | Open Subtitles | ولكن عندما أقول لك مثل هذه الاشياء انت تتصرف وكأني أقوم بمكافئتك بشيء كجائزة الوصيف |
| Jenny, ganimet olarak gözlüklerini al. | Open Subtitles | خذي نظاراته كجائزة يا (جيني) |