| Nasıl karşılayacağını ya da ne yapacağını bilemediğimden sana yalan söyledik. | Open Subtitles | كذبنا عليك لأنّي لم أكُن موقنًا من تقبلك للأمر وردّة فعلك |
| Bize yardım etmeye çalışıyorlar. Artık onlara yalan söyledik sanıyorlar. | Open Subtitles | انهم يحاولون مساعدتنا و الان هم يضنون اننا كذبنا عليهم |
| yalan söyledik. Ona arabayla çarptıktan sonra suya atmıştık. Ama ölmedi işte. | Open Subtitles | منذ صيفين كذبنا على السلطات صدمناه بسيارتنا و ألقيناه في النهر كي نخفي آثارنا |
| yalan söylediğimiz için peşimizde değil gerçeği söylediğimiz için peşimizde. | Open Subtitles | هو ليس ورائنا لأننا كذبنا هو ورائنا لأننا أخبرنا الحقيقة |
| Çocukları kafamıza takmadan bir gecemizi olsun evli bir çift gibi geçirelim diye yalan söyledik. | Open Subtitles | كذبنا كي نقضي ليلةً كزوج سعيد بدون القلق عليكم |
| bize güvenmiştiniz, bizse size yalan söyledik. Bunun mazereti olamaz. | Open Subtitles | لقد وضعتما ثقتكما بنا كذبنا عليكما، لا يوجد عذر |
| yalan söyledik ama açıklamam gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | أعترف بأننا كذبنا فكرت بأن أحاول أن أوضّح نفسي |
| Evet, yalan söyledik ve yakalandık. Ne olmuş yani? | Open Subtitles | إذاً كذبنا و تم الإمساك بنا و ماذا في ذلك ؟ |
| İnanılmazdı. Önce polisten kaçtık, sonra onlara yalan söyledik... | Open Subtitles | كان ذلك رائعا.هربنا من الشرطة ثم كذبنا عليهم |
| Haber koltuğunda yalan söyledik. | Open Subtitles | لقد كذبنا على التلفاز ومن خلف طاولة الأخبار |
| Özür dilerim. Vardiyadan kaçmak için yalan söyledik. | Open Subtitles | أنا آسف لأقول أننا كذبنا لنرحل من العمل. |
| Tatlım,Eminim ki size çoğu zaman yalan söyledik. | Open Subtitles | عزيزي أَنا متأكدة أننا كذبنا عليك كثيرا |
| Onlara yalan söyledik. Soygunu biz planladık. | Open Subtitles | كذبنا على الشرطة وخططنا للسرقة.. |
| Başımız büyük belada. Polise yalan söyledik. | Open Subtitles | نحن في مشكلة كبيرة هنا كذبنا على الشرطة |
| "Onlara hep yalan söyledik." | Open Subtitles | كذبنا عليهم دائما ، دائما كنا نخبرهم |
| O bizim en iyi arkadaşımız ve biz ona yalan söyledik. | Open Subtitles | انها صديقتنا الفضلى ولقد كذبنا عليها |
| Sana yalan söyledik ve bunu için üzgünüm. | Open Subtitles | لقد كذبنا عليك و أنا آسف على ذلك |
| Beraber annelerimize nasıl yalan söylediğimiz, ucuz bir otelde kalmamızdı. | Open Subtitles | وكيف كذبنا على أمهاتنا سويةً ومكثنا في ذلك الفندق الرخيص |
| Tiffany'nin dediği şu ki herbirimiz, ilişkilerimize başlarken küçük de olsa yalan söyleriz. | Open Subtitles | ما قالته (تيفاني) هو اننا كذبنا قليلاً علي بعضنا البعض في بداية العلاقة |
| Evet, haklisin, eger ona yalan söylersek, daha iyi olacak! | Open Subtitles | دكتور نعم، أنتِ محقة، لو كذبنا عليها فسوف تتحسن كلياً |
| Peki ya onlara yalan söyledikten sonra uyurken ölseler? | Open Subtitles | ماذا لو كذبنا وأمي وابي بعدها ماتوا وهم نائمون؟ |
| Bak, sana yalan söylediğimizi biliyoruz. Kalbini kırdık... | Open Subtitles | انظري , نحن نعرف اننا كذبنا عليكي وكسرنا قلبك |