| Bir çocuk onu bana hatıra olarak bırakmıştı ben de yemek odasındaki bir çekmeceye koymuştum. | Open Subtitles | لقد كانت سكين أعطاها لي طفل كذكرى. وضعتها في درج في غرفة المعيشة. |
| Arabamda unutmuş ben de hatıra olarak sakladım. | Open Subtitles | وقد نسيها في سيارتي، لذا احتفظتُ بها كذكرى |
| Adama apandistini yolladı . hatıra olarak ... | Open Subtitles | ارسلت له الزائدة الدودية في وعاء كذكرى |
| Sevgili Billy, sana uzak bir anı gibi geldiğimi biliyorum ama sanırım böylesi daha iyi. | Open Subtitles | - عزيزي بيلي - - أعلم أني أصبحت كذكرى بعيده بالنسبة لك - - مايعني أنهُ أمر جيد - |
| Şimdi sadece karanlık bir anı olarak hizmet ediyor. | Open Subtitles | انه الان كذكرى سيئه ما كان يمكن أن يكون |
| Yani kendi yaptığı resimleri ve anı olsun diye. | Open Subtitles | اللوحات التى رسمتها بنفسها كذكرى |
| - Onu hatıra olarak mı saklayacaksın? | Open Subtitles | هل ستحتفظين بها كذكرى ؟ بالتأكيد. |
| Sanırım onu bir hatıra olarak saklamak istedim. | Open Subtitles | اعتقدت اني سأبقيه كذكرى |
| Sanırım onu bir hatıra olarak saklamak istedim. | Open Subtitles | اعتقدت اني سأبقيه كذكرى |
| Şunu hatıra olarak almıştım. | Open Subtitles | حصلت على هذه كذكرى |
| Harry bunu hatıra olarak saklamak ister diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أن (هاري) سيود أن يحتفظ به كذكرى |
| Yine de kötü bir anı gibi çıkagelmişsiniz. | Open Subtitles | لكنكِ هنا مجدداً, كذكرى سيئة |
| Bizden bir anı olarak saklarsınız. | Open Subtitles | احتفظي بها كذكرى عنا. |
| Zarar gördü ama anı olsun diye yanımda taşıdım. - Belki dedim... | Open Subtitles | إنه مُحطم لكني احتفظت به كذكرى |