| Niye, bu Tony McCoy. Dedektif Dick Craig'i canlandırıyor. | Open Subtitles | هذا توني مكوي سيؤدي دور الملازم ديك كرايغ |
| Şuradaki ceketli arkadaşımızın adı Craig Toten. Kendisi, bu işleri yapanlara belgeler sağlamak için çok uğraştı. | TED | و هذا الرجل ذو الصديري هناك، "كرايغ توتين" قام بمساعٍ عدة لإستخراج تصاريح لكل تلك المجموعات التي تعمل بها. |
| Tıp fakültesinden Gerald Craig diye bir arkadaşın. | Open Subtitles | زميل لك في كليّة الطب يُدعى "جيرالد كرايغ". |
| Beni dinle, senin şu uzman doktor Simon Craig aleyhine açılmış iki 'mesleki ihmal' davasından yargılanıyor. | Open Subtitles | أصغي إلي . لمعلوماتك أن الطبيب "سايمون كرايغ" لديه قضيتا سوء تصرف مهني ضده |
| Neden Craigslist'i kullanmıyorsun? | Open Subtitles | حسنا, لما لا تسجليها في موقع "قائمة كرايغ" للإعلانات المبوبة؟ |
| Craig Dayım sürekli bir şeylere yetişmeye çalışır gibi oradan oraya hareket ederdi. | Open Subtitles | -كلا . خالي (كرايغ) كان يتحرك بسرعة، وكأنه يحاول التقدّم في أمر ما. |
| Dylan'ı tanıyorsun. Bunlar da Craig ve Neal. | Open Subtitles | أنت تعرف ديلان هذا كرايغ, هذا نييل |
| - Ira Craig, Ed Crawley' i öldürebildiğini düşündün mü? | Open Subtitles | هل تعتقد أنّ (إيرا كرايغ) قد قتل (إد كراولي) ؟ |
| Paulson'ların yanına mı yoksa Craig'lerin yanına mı oturmayı tercih edersin? | Open Subtitles | من تفضل الجلوس بجانبه في الحفل، آل (بولسن) أم آل (كرايغ)؟ |
| Gerald Craig oda arkadaşımdı. | Open Subtitles | "جيرالد كرايغ" كان زميلي بالسكن. |
| Craig ve Amy Bridges. | Open Subtitles | كرايغ,ايمي بريدجز |
| Oh,aman Tanrım. Craig Hoffman'ın yeni arabası harika. | Open Subtitles | يا إلهي ، سيارة (كرايغ هوفمان) الجديدة رائعة جداً |
| Craig ve Amy Bridges. | Open Subtitles | كرايغ,ايمي بريدجز |
| Gerçek bir işyeri burası Craig ve sorun yaşamak istemiyoruz | Open Subtitles | هذه شركة حقيقية يا (كرايغ) جئنا لإلحاق بعض الضرر |
| Bu arkadaşım, Doktor Simon Craig. | Open Subtitles | هذا الطبيب "سايمون كرايغ" صديقي |
| Simon Craig, M.D. Mesleki hata? | Open Subtitles | "سايمون كرايغ" طبيب سوء تصرف في المهنة؟ |
| Craig balıkları sevdiğinden balık dükkânında buluşurlardı. | Open Subtitles | كانا يلتقيان في متجر أسماك في (فوتسكراي). لأن (كرايغ) كان يحب السمك. |
| Craig uyuşturucu işinden bok gibi para kaldırıyor. | Open Subtitles | أتدري؟ (كرايغ) يحقق أرباحاً من تجارة المخدرات. |
| Craig hakkında istediğini söyleyebilirsin ama o en azından temizdi. | Open Subtitles | يمكنك أن تقول ما تشاء عن (كرايغ)، لكن أقلّه كان طاهراً. |
| Craig, bir striptiz kulübüne gidip, striptizci kızlara vajinalarının içinde yüzüğünü bulup bulmadıklarını soracaksın. | Open Subtitles | (كرايغ) ، أنت ستذهب إلى نادي تعري و ستسأل الراقصات إذا وجدوا خاتمك داخل مهبلهم |
| Bunu bu sabah Craigslist'ten aldım. | Open Subtitles | صحيح, لقد اشتريته منها عن طريق "قائنة كرايغ" صباح اليوم. |