| Bunu bir eğitim gezisi olarak düşün. | Open Subtitles | بجانب, أن الكلية سوف تقدم فقط أعتبرها كرحلة ميدانية |
| New Hampshire'lı öğretmen Challenger'ı en büyük alan gezisi olarak tanımlıyor. | Open Subtitles | معلمة نيو هامبشر قد وصفت التشالنجر بأنها كرحلة ميدانية |
| Onlara göre kötü bir yeri gezisi bu. | Open Subtitles | بالنسبة لهم .. يبدو الامر كرحلة سيئة |
| Gabriel öğle yemeğini araştırma gezisi olarak kullandı. | Open Subtitles | قام (غابرييل) بستخدام الغداء كرحلة للاستكشاف |
| Efsane, cinsel birleşmeyi, her erkeğin rahime yani kendisini doğuran o karanlık potaya yapması gereken epik bir yolculuk olarak tasvir eder" | Open Subtitles | تتخيّل الأسطورة إتّصال جنسي كرحلة ملحمية وذلك على الرجل أن يعود إلى الرحم البودقة المظلمة التي فقّسته |
| Okul gezisi diye buna derim! | Open Subtitles | ♪ مارأيك بذلك كرحلة ميدانية ؟ |
| Bu hesabı yapmamın nedeni daha derine inebilmek adına bunu iki yönlü bir yolculuk olarak yürütmüş olmamız. | TED | السبب إنني قمت بترقيمها هو إننا بدأنا هذا كرحلة متبادلة لنصل إلي حقيقة ما بداخلها . |
| Bu, Steve için bir yolculuk gibiydi. | Open Subtitles | لقد كانت بشكل كبير كرحلة بالنسبة لستيف |
| Bir mağarayı keşfetmek zamanda yolculuk yapmak gibidir. | Open Subtitles | إكتشاف الكهوف يعتبر كرحلة عبر الزمن |