| Dr. Kroll ile konuştum. İmkansız olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد تكلمت مع الدكتور كرول لم يقل أنها كانت مستحيلة |
| Ve politika yelpazesinin diğer bir tarafında George H.W. Bush, numara 41, baba, katılmayı kabul etti. Ve Nick Kroll, komedyen, ve Doktor Öz, ve çok daha fazlası. | TED | و في الجانب الآخر من الإنتماء السياسي جورج بوش الأب الرئيس 41 هو وافق على المشاركة و الكوميدي نيك كرول ، ودكتور أوز ، و غيرهم كثير |
| Bence, Dr. Kroll'un senin kim olduğundan haberi yok. | Open Subtitles | لا أعتقد أن الدكتور كرول يستوعب من تكون |
| Ancak Krull, kendisini saldırmaya teşvik edenin Samson olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لكنه قال بأن شخصاً إسمه (شمشون) قد حرض (كرول) للهجوم |
| Marcy, Krull'un kitabi hakkinda agiz aradim ve en az o kadar kazanabilirim. | Open Subtitles | مارسي, لقد جسيت نبض كتاب كرول وأستطيع ألأن أصل بنا لهذا القدر... |
| Ben Alice Pieszecki ve bugünkü konuğum Phyllis Kroll. | Open Subtitles | أنا " أليس بيوزاكي " وضيفتي هي " فيليس كرول " |
| Sidney Kroll, Bay Lang'in Washington'daki vekili. | Open Subtitles | (سيدني كرول). محامي السيد (لانغ) في (واشنطن). |
| Müşterilerin için daha da kötü, Bay Kroll. | Open Subtitles | وأسوأ من ذلك بالنسبة لعميلكم السيد (كرول). |
| Evet, sadece Sidney Kroll'un verdiği taslağı aldılar. | Open Subtitles | أجل، لم يأخذوا سوى المخطوطة التي أعطانيها (كرول). |
| Dinle, düşündüm de Sidney Kroll, Lang'in kitabını taşıyormuşum gibi görünsün diye o taslağı vermiş olabilir. | Open Subtitles | اسمع، أدركت تواً أن (سيدني كرول) من الممكن أنه أعطاني تلك المخطوطة عمداً، حتى يظهر أني أحمل كتاب (لانغ). |
| Yayımcılarımız Marty Rhinehart ve John Maddox avukatımız ve dostumuz Sidney Kroll. | Open Subtitles | أردت فقط أن أشكر ناشرينا الرائعين، (مارتي رينهارت) و (جون مادوكس)، ومحامينا وصديقنا، (سيدني كرول). |
| Dante Kroll, 17 Ekim'de Miami-West Hapishanesi'nden kaçan bir mahkum. | Open Subtitles | (دانتي كرول) واحد من الخمسة الهاربين الذين هربوا من سجن "غرب ميامي" 17أكتوبر الماضي |
| Arama emri neden Kroll kaçtıktan altı ay sonra çıkarıldı? | Open Subtitles | لماذا المطارة الآن، بعد ستّة أشهر من هروب (كرول)؟ |
| Çavuş Tripp, Kroll'un hala şehirde olması nasıl mümkün olabilir? | Open Subtitles | الرقيب (تريب)، هل لديّك فكرة لماذا (كرول) ما زال في المدينة؟ |
| Sadece Lord'u oradan çıkar. Krull'u da halletmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | فقط أخرجي (لورد) من هناك لا يجبُ أن تُقاتلي (كرول). |
| Halen, Twoflower, Diskdünya'nın ilk turisti Krull'dan kaçma girişimiyle oradan hızla uzaklaşmaktadır. | Open Subtitles | حالياً، (توفلاور) أول سائح في قرص العالم يغادر بسرعة في محاولة للهرب من (كرول) |
| ne söylüyorsan o, Krull, ne söylüyorsan o. | Open Subtitles | أياً كان, كرول, أياً كان |
| Benim süper kahramanlığım ortada. Krull'u tek başıma alt ettim. | Open Subtitles | مواهبي الخارقة واضحة فقد هزمت (كرول) خلال نزال فرديّ |
| Krull beni A noktasından B noktasına getirir ve yol boyunca... | Open Subtitles | (كرول) يوصلني من النقطة أ إلى النقطة ب ويعرف أين تقع كل أماكني المفضلة |
| Duygusal biri olmadığını biliyorum Krull ama sağ ol. | Open Subtitles | (أعلم انك لست شخصاً عاطفياً يا (كرول لكن شكراً لك |
| Günaydın. Ben soruşturma yargıcı Edward Krol. | Open Subtitles | صبــاح الخـير , أنـا الـمـأمور إدوارد كرول |
| Red Crowell'ın adı hem çizilmiş hem de yuvarlak içinde. | Open Subtitles | إسم ريد كرول عليه خط ودائرة |