| Croydon Havaalanı. Acelem var. | Open Subtitles | إلى مطار كرويدن بأسرع ما يمكنك |
| Croydon Havaalanı'na gitmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لمطار كرويدن |
| Croydon değildi. Beni bıraktığın yer Croydon değildi. | Open Subtitles | -اتضح أنك لم تتركني في بلدة كرويدن |
| Hedef bu yüzden şehirde. Croydon civarında arsa boşaltmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لهذا السبب تتواجد الضحية هنا فهو يحاول بيع أرض قرب (كرويدن) |
| Eğer bu işi batırırsam Croydon'a geri taşınmak zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | إن أخفقت في ذلك، فلن يكون أمامي سوى العودة إلى (كرويدن). |
| Galiba bu yüzden sipariş bir takım elbiseyle burada oturuyorsun bense devletin verdiği maaşla Croydon'da oturuyorum. | Open Subtitles | أنت جالس هنا في بذلة باهضة, بينما أنا أعيش في (كرويدن) على مرتب الحكومة. |
| - Croydon Havaalanı. - Nereden biliyorsun? | Open Subtitles | مطار كرويدن - كيف عرفت ؟ |
| Ben de senin yakınlarında büyüdüm, Croydon'da. | Open Subtitles | ترعرعت ليس بعيد منك، في (كرويدن). |
| - Croydon'da sadece üniversiteye gittim. - Tabii ya. | Open Subtitles | -ذهبت إلى الجامعة فحسب في (كرويدن ). |
| Croydon Üniversitesi'ne. | Open Subtitles | جامعة (كرويدن). |