| Koyu kestane sakalı ve geniş kenarlı bir kovboy şapkası vardı. | Open Subtitles | لحيته، كانت كستنائية اللون وكان لديه قبعة رعاة البقر مع حافطة عريضة |
| Howards Malikanesi'nde ki kestane ağacının gövdesinde yerden yaklaşık bir buçuk metre yüksekte domuz dişleri saplıdır. | Open Subtitles | هُناك شجرة كستنائية في "هاورد إند" تمتلكأسنانكبيرةفيجذعها.. على شكل أربعة أعمدة. |
| Şüpheli bordo bir sedanla Alakawa'nın kuzeyine doğru ilerliyor. | Open Subtitles | المشتبه بسيّارة كستنائية يتجوّل شمال "ألاكوا" |
| - Bu mor. - bordo. | Open Subtitles | أنها أرجوانية- (أنها كستنائية (أحمر داكن- |
| Koyu kestanemsi sakalı ve kovboylarınkine benzer şapkası vardı. | Open Subtitles | كان لديه لحية، نوعاً ما كستنائية اللون، و قبعة من نوع رعاة البقر |
| Şef, karısı eve gelmeden, komşusu bordo bir Cadillac'ın hızla uzaklaştığını görmüş. | Open Subtitles | أيها الرئيس، تقول الجارة إنها رأت (كاديلاك) كستنائية اللون تخرج مسرعة من هنا قبل وصول الزوجة إلى المنزل |
| Daha çok bordo. | Open Subtitles | إنه كستنائية. |
| Koyu kızıl bir arabaydı. | Open Subtitles | هي كانت سيارة كستنائية. |