| Hey Karl sanırım onu kırdım. Gelip bu lanet olası şeyi tamir eder misin? | Open Subtitles | كارل، أعتقد اني كسرته هل بإمكانك أَن تصلح هذا الشيء الملعون؟ |
| kırdım. Harika, işler böyle gider. | Open Subtitles | لقد كسرته , هكذا تجري الأمور , حسناً جيد |
| Daha da çok pardon! Sen kırdın Brad. Ne? | Open Subtitles | انت الذي كسرته , براد انت الذي كسرته براد؟ |
| Sen kırdın Penny. | Open Subtitles | انت الذي كسرته , براد انتي التي كسرتيه, بيني |
| Şimdi bozdun işte. | Open Subtitles | أوه , الآن أنت كسرته. |
| kırdığın şeyi nasıl tamir ettiğim konusunda, senden özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أعتذر عن الطريقة التي أختارها لأصلّح ما كسرته |
| Ayrıca, kurs rekorunu kırdı ama bu önemsiz çünkü 20 dakika kadar sonra rekorunu kırdım. | Open Subtitles | أيضاً، هو حقق رقم لكن هذا لاشيء كسرته مثل، 20 دقيقة بعدها |
| Sanırım hostes.., ...şu aptal şey yüzünden, yukarı kaldırırken kırmış olmalı. | Open Subtitles | انا اعتقد ان المضيفه كسرته عندما وضعت الشنطه بحمل الشنط فوقي بسبب هذا الشيء الغبي |
| Kahretsin. bozdum. | Open Subtitles | أوه، سُحقاً، لقد كسرته. |
| Sana verecek bir şeyim yok, ...fakat ışığı açmaya gittiğinde o düşecek ve işte o zaman beni hatırlayacaksın, çünkü ben kırdım onu ve sana söylemek istemedim. | Open Subtitles | لا يوجد لدي شيء لأعطيك اياه .. لكن ستتذكريني عندما تذهبين لإشعال النور و تتناثر لأني كسرته ولم أود اخبارك |
| kırdım. Donmuştu. Bakın. | Open Subtitles | لقد كسرته لقد كان متجمدا انظرى |
| Kolumu da kırdım ikinci sınıftayken kırdığım iki yerle aynı yerden... ki bu garip bir durum. | Open Subtitles | وقد كسرت ساعدي... إنه نفس المكان الذي كسرته عندما كنت بالصف الثاني... هذا غريب. |
| Bu sefer ne kırdın, Dobiş? | Open Subtitles | ما الذي كسرته هذه المرة, شوونك؟ |
| Sen kırdın. Bir türlü bırakmadın için oldu | Open Subtitles | أنت الذي كسرته لأنّك لم تتخلـى عنّه |
| Ve sen onu kırdın. | Open Subtitles | و الآن ، لقد كسرته |
| Salak herif, bozdun aleti. | Open Subtitles | تباً لك، لقد كسرته. |
| Salak herif, bozdun aleti. | Open Subtitles | تباً لك، لقد كسرته. |
| Anlaşmamız böyleydi ama sen o küçük kara kutular ile anlaşmamızı bozdun. Anlaşma mı? | Open Subtitles | -الذي كسرته أنتَ، بتلك الصناديق السوداء |
| En son geldiğinde kırdığın camın yenisini takmak için geldi. | Open Subtitles | إنه هنا ليصلح الزجاج الذي كسرته آخر مرة أكنت هنا |
| Oh! Oh, kırdığın bir tane | Open Subtitles | التمثال الذي كسرته |
| Çünkü sekiz yaşımdayken ablam Dana... sırf odasından çıkmıyorum diye onu kırdı. | Open Subtitles | -نعم -لأن اختي دانا كسرته عندما كنت بالثامنة فقط لأنني لم اخرج من غرفتها |
| Ufak bir ihtimal, hızlı davranayım derken kırmış olabilirim. | Open Subtitles | مع سرعة حركتى ... ربما أكون قد كسرته |
| - Başardım. Onu bozdum. | Open Subtitles | لقد فعلتها، لقد كسرته. |
| Gördüm. KırıIdı mı? | Open Subtitles | رأيت ذلك هل كسرته ثانيةً؟ |
| Galiba kırıldı burnum. - Dur bir bakayım. | Open Subtitles | يا الهي، أظن بأنك كسرته |