| arkadaş olarak ayrılalım. İşleri aceleye getirmeyelim. | Open Subtitles | دعنا نفترق كصديقين لا يجب أن نتهور بتصرفاتنا |
| Sadece arkadaş olarak. | Open Subtitles | أنتَ تعلم ، فقط كصديقين و نشرب بعضاً من البيرة |
| Hayır. O dövmeler, çift olarak aramızdaki bağın sembolüydü. Şimdi de arkadaş olarak aramızdaki bağın sembolü. | Open Subtitles | لا، كان هذا الوشمان رمزين لعلاقتنا كثنائيّ، و الآن لعلاقتنا كصديقين. |
| Ama lütfen benimle kal ve sonsuza kadar dost kalalım. | Open Subtitles | لكن ابقي معي و سنعيش معاً كصديقين جيدين لا أكثر |
| Sinaps bölgesinde iki nöronun tıpkı telefonda konuşan iki arkadaş gibi bağlantılı olduğu söylenir. | TED | عند منطقة الإشتباك العصبي، يقال أن الخليتين في حالة إتصال كصديقين يتحدثان عبر الهاتف. |
| arkadaş olarak başlarız. | Open Subtitles | نستطيع أن نخرج معا كصديقين في البداية |
| Yine de arkadaş olarak gidebiliriz. | Open Subtitles | لكن ربما نستطيع الذهاب كصديقين |
| arkadaş olarak. Kendisi az önce öyle dedi. | Open Subtitles | كصديقين قال هذا على الهاتف للتو |
| Ben arkadaş olarak kastetmiştim. | Open Subtitles | عنيتُ كصديقين . لذا .. أجل |
| Mm, "arkadaş olarak" kısmını duydun değil mi? | Open Subtitles | -لقد سمعتَ جزئيّة "كصديقين"، صحيح؟ |
| arkadaş olarak. | Open Subtitles | كنا نتحدث ليلة أمس، كصديقين |
| Carl ve ben en iyi iki arkadaş olarak büyüdük ama hep bir gerginlik vardı. | Open Subtitles | بينما أنا و"كارل", ترعرعنا كصديقين, لكن كانت علاقتنا متوترة . |
| Bilirsin, arkadaş olarak? | Open Subtitles | كصديقين |
| - Sadece arkadaş olarak mı? | Open Subtitles | فقط كصديقين. |
| - Sadece arkadaş olarak. | Open Subtitles | فقط كصديقين. |
| Yok, arkadaş olarak. | Open Subtitles | لا, كصديقين |
| Sadece arkadaş olarak. | Open Subtitles | كصديقين فقط. |
| arkadaş olarak. | Open Subtitles | كصديقين. |
| Nihayet dost kalarak ayrıldılar ve nihayet bunun benim suçum olduğunu düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | و إفترقا فى النهاية كصديقين و توقفت عن التفكير فى الأمر فى النهاية وقد كان هذا كله خطئ |
| Düşman olaraktan ayrılmaktansa dost olarak ayrılmayı yeğlerim. | Open Subtitles | برأيي أفضل أن نفترق كصديقين بدلاً من عدوين |
| Sinemaya giden iki arkadaş gibi başladı... | Open Subtitles | بدأ الأمر كصديقين ذاهبين إلى السينما |
| Ama daha çok arkadaş gibi olmuştuk, bu yüzden aldırmadım. | Open Subtitles | و لكننا أصبحنا كصديقين لذا , لم أهتم |