| Kredi dükkanının sahibi de tapuyu teminat olarak mı aldı? | Open Subtitles | وصاحب المحلّ أخذ صكّه على نصيبه من الأرض كضمان ؟ |
| Mevcut stoklarımızı teminat olarak göstermeliyiz. | Open Subtitles | انها تتتطلب استخدام المزيد من حصصنا الحالية كضمان |
| Çünkü Kaptan Flint karşılığında Eleanor Guthrie'ye kendisini hisarda rehin olarak tutabileceğini söyledi. | Open Subtitles | لأن الكابتن فلينت قام بتسليم نفسه كضمان لـ إيلانور غوثري في داخل الحصن. |
| Hey, hey, hey, hey! Köpek gitti mi? Kamyonu rehin olarak kullanabilmem de buraya kadarmış. | Open Subtitles | هل رحل الكلب ؟ بإمكاني إستخدام الشاحنة كضمان |
| Çocukları Carry'e bıraktım bu tabii ki para ve eroinle geri dönmemi garanti etmek için bir sigortaydı onun için. | Open Subtitles | تركت الأطفال لدى كارى بالطبع كضمان لعودتى ثانية |
| İyi bir avukat mahkeme salonunda garanti diye bir şey olmadığını bilir. | Open Subtitles | محام جيد يعرف أنه لا يوجد شيء من هذا القبيل كضمان في قاعة المحكمة. |
| Özellikle de dünkü Heyet görüşmesi kötü gittiyse bunu sigorta olarak kullanabiliriz. | Open Subtitles | خصوصاً لو الامور عادت الى نصابها بالامس كضمان |
| Yakalanırsa, sigorta olsun diye saçını kulübeye koymuş. | Open Subtitles | قام بوضع شعرها بالكابينة كضمان فى حالة ما تم القبض عليه |
| Bu yüzden yerel halk bu belirsizliğe karşı bir güvence olarak kendi buzullarını yetiştiriyorlar. | TED | وهكذا بدأ السكان المحليون بتنمية أنهارهم الجليدية الخاصة كضمان في وجه هذا الخطر. |
| Ama ya Brezilya ve Arjantin petrol yataklarını teminat olarak gösterirse? | Open Subtitles | ولكن , ماذا لو جعلنا البرازيل والأرجنتين يستخدمون مخزون النفط لديهم كضمان ؟ |
| Burada yazdığına göre, şarap koleksiyonunu teminat olarak göstermiş. | Open Subtitles | الان, هنا يقول انة طرح مجموعة نبيذة كضمان |
| Tabii ki böyle bir parayı almak için teminat olarak göstermeniz gereken yatırımlarınız olmalı. | Open Subtitles | بالطبع إن كنتم تجنون هذا النوع من المال، فيجب عليكم الإستثمار لكي تتمكنوا من الرهان كضمان لذلك؟ |
| Anlaşma bu şekilde. Adamlarını teminat olarak tutacağım. | Open Subtitles | هذا هو الإتفاق سأبقيهم معي كضمان |
| Çocuk bende kalsın, ona göz kulak olurum ben. Bunu da teminat olarak kabul et. | Open Subtitles | دع الغلام لي وسأعتني به، وخذ هذا كضمان |
| - Moteli rehin bırakabiliriz. | Open Subtitles | حسنا، يمكننا إستخدام النزل كضمان أتعرف ماذا ؟ |
| Kadın aşırı ihtiyatlı. Onu Amerikan hava sahasının dışına çıkabilmek için rehin olarak tutacak. | Open Subtitles | إنّها شديدة الحذر، ستبقيه كضمان للخروج من المجال الجوي الأمريكي. |
| güvence olarak param LeMarc'da rehin kalacak. | Open Subtitles | و سيحتفظ "لى مارك" بأموالى كضمان |
| Ancak benim meydan okumamı kabul edip kazanırsanız Benedict'e olan borcunuzu ödemeye söz veriyorum ve para garanti olarak LeMarc'ta kalacak. | Open Subtitles | بينما اذا قبلت التحدى وفزت... اعدك بان اسدد كل اموال "بيندكيت" و سيحتفظ "لى مارك" بأموالى كضمان |
| Diğeri garanti olsun diye burada kalmalı. | Open Subtitles | والاخر يجب ان يبقى, كضمان |
| Rajji'nin parası yok. Yani, biz de garanti için takılarımızı vermeye karar verdik. | Open Subtitles | حسنٌ، (راجي) لا يملك المال، لذا، قرّرنا أن نعطيهم المجوهرات كضمان. |
| Adam çok zeki. Şimdi elinde sigorta olarak bir polis var. -Ne var? | Open Subtitles | لديه الآن شرطي كضمان ما الأمر ؟ |
| Şimdi bunu sigorta olarak saklayacağım. | Open Subtitles | -سأبقي هذا كضمان . |
| Üç aylığına 1000 sterlin ve güvence olarak da arazini mi gösteriyorsun? | Open Subtitles | سأعطيك ألف جنية لمدة 3 أشهر و تكون أرضك كضمان ليّ؟ |