| Dostum, herif kanlı canlı bir gölge gibiydi. Adam ona her saldırdığında, gölgelerin içinde kaybolup başka bir yerde ortaya çıkıveriyordu. | Open Subtitles | يا رفاق إنه كظل حي كلما يحاوا أن يلمسه ذلك الرجل يختفي راحلاً إلى الظلال الأخرى |
| Eskiden kendimi gölge gibi hissederdim. | Open Subtitles | كانت هناك فترة عندما شعرت انني كظل لشخص ما |
| Eskiden kendimi gölge gibi hissederdim. | Open Subtitles | كانت هناك فترة عندما شعرت انني كظل لشخص ما |
| Şimdi o, onun hayallerini heyecanlandırmak için gözlerinin önünde olmadığından, onun Amy'deki anısı sanki bir gölgenin perdeden gelip geçmesi gibi kaybolmuş. | Open Subtitles | الآن، لم يعد كالسابق هو عينيها الذي يهيج خيالها ذكرياته بدت تختفي كظل مر من أمام شاشة |
| Ölü bir bebeğin gölgesinde büyümenin! | Open Subtitles | أن تكبري كظل لطفلة ميتة ؟ |
| Bir arkadaş, ağacın verdiği gölge gibidir. | Open Subtitles | الصديق كظل شجرة كبيرة |
| ömrü bir gölge gibidir ve devam etmez. | Open Subtitles | يتقدم كظل و لا يستمر |
| Gerçek gibi davranan bir gölge gibi. | Open Subtitles | كظل يتظاهر بكونه حقيقياً. |
| Biz dünyayı mağaranın duvarındaki bir gölge gibi yansıtılmış olarak görüyormuşuz. | Open Subtitles | " نراه كظل على حائط كهف " |
| Kim, uykusunda birinin onları izlediği ya da köşede bir gölgenin hareket ettiği hissine kapılmamıştır ki? | Open Subtitles | من الذي لم يشعر وكأنه مراقب في أثناء نومه! أو كظل يتحرك في غرفته بالزاوية ؟ |
| Bütün hayatımı onun gölgesinde yaşadım... | Open Subtitles | لقد عشت طوال حياتى كظل له |