| - Onbaşı Venner bu hücrede kilitli kalıp kafesteki fare gibi vurulmaya niyetim yok. | Open Subtitles | لايوجد لدى أي نية للبقاء محجوزة بهذه الزنزانة ويتم إطلاق النار على كفأر بمصيدة. |
| Korkak bir fare gibi davranarak restoran imparatorluğu kuramazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تبني امبراطوية من المطاعم وأنت تتصرف كفأر رعديد |
| Ofisteki herkese yalan söyledin ki bana bir laboratuar faresi gibi davranabilesin? Hayır, hayır. | Open Subtitles | أنت كذبت على كل من بالمكتب،مما مكنك ان تعاملني كفأر تجارب؟ |
| Biri o denizciyi laboratuvar faresi olarak kullanıyor. | Open Subtitles | أحدهم يستعمل جندي البحرية هذا كفأر للإختبارات. |
| Ayrıcalıklı bir misafir de olabilir veya bir kobay gibi bağlanabilir. | Open Subtitles | إما سوف يكون ضيفاً مميزاً أو أنه سيُربط كفأر تجارب مسكين |
| Bu model, ıslak bir sıçana benziyor. | Open Subtitles | هذه العارضه المجهولة تبدو كفأر مبلل |
| Benimkisi tam bir fareye benziyor. Burnu murnu her şeyi benziyor. | Open Subtitles | يبدو رفيقي كفأر أليف، لديه ذلك الأنف وكل شيئ بالإضافة إلى المخالب. |
| Ama amcam, iki eli olmasına rağmen Sholay filmindeki kolsuz adam gibi hiçbir şey yapamadı. | Open Subtitles | بالرغم من أن عمّي، لديه يدين من حديد إلا أنه شعر بقلة الحيلة كفأر محتجز بمصيدة |
| Kilise faresi kadar sessiz olun. tam bir fare gibi. | Open Subtitles | هادئ كفأر كنيسة إنها فئران شهيرة بهدوئها |
| Yani belli ki bu yaşlı fare gençleşmiş görünüyor. Daha çok genç bir fare gibi hareket ediyor. | TED | لذا وبكل ما تحمله الكلمة من معنى، يبدو أن هذا الفأر المسن قد استعاد شبابه -- وهو يتصرف أكثر كفأر صغير السن. |
| Ve ben bir fare gibi ölmek istememiştim. | Open Subtitles | وكان آخر شيئاً أريده هو أن اموت كفأر |
| Ofisteki herkese yalan söyledin ki bana bir laboratuar faresi gibi davranabilesin? Hayır, hayır. | Open Subtitles | أنت كذبت على كل من بالمكتب،مما مكنك ان تعاملني كفأر تجارب؟ |
| Anlamıyorsunuz. Bu adamı laboratuvar faresi gibi kullanıyorlar. | Open Subtitles | أنت لا تفهم، إنهم يستخدمون هذا الرجل كفأر تجارب. |
| Onu kobay faresi olarak kullanabilmek için annesini ikna ettin. | Open Subtitles | لقد أقنعت والدة (دنكن) حتى تقوم بإستخدامه كفأر تجارب |
| Ve laboratuar faresi olarak bir gün geçirmek... | Open Subtitles | -وقضاء يوم واحد كفأر مُختبر ... |
| Vijal, Marcus'u sana bir hasta olarak gönderdim, kobay olarak değil. | Open Subtitles | فيجيل" , لقد أرسلت لك "ماركس" كمريض , ليس كفأر تجارب |
| Büyük bir sıçana benziyor. | Open Subtitles | يبدو كفأر قذر |
| Benimkisi tam bir fareye benziyor. Burnu murnu her şeyi benziyor. | Open Subtitles | يبدو رفيقي كفأر أليف، لديه ذلك الأنف وكل شيئ بالإضافة إلى المخالب. |
| Amcam, iki eli de olmasına rağmen Sholay'daki kolsuz adam gibi çaresizdi. | Open Subtitles | {\cHFFFFFF\t(\cH0000FFFF)}إلا أنه شعر بقلة الحيلة كفأر محتجز بمصيدة ! ابتعدي من هنا |