| Polisten kaçmamak gerektiğini bilecek kadar büyük bir yaş bu. | Open Subtitles | ألست كبيراً كفاية لتعرف بأنك لا يجب أن تهرب من الشرطة |
| Ne söylerseniz söyleyin, aradaki farkı bilecek kadar yaşamayacak. | Open Subtitles | ايا كان ما ستخبريها فلن تعيش كفاية لتعرف الفرق |
| Korkmanız gerektiğini bilecek kadar zekiyseniz ama yine de tehlikeye atlıyorsanız bu cesarettir. | Open Subtitles | البطولة عندما تكون ذكيا كفاية... لتعرف أنك خائف, ولكن تقوم بالأمر على كل حال |
| Mutabakat'ın çıkarı için yaptığımı bilecek kadar akıllısındır herhalde. | Open Subtitles | أعتقد أنك ذكي كفاية لتعرف ( أنني أتصرف وفقاً للأفضل لصالح ( الكوفنانت |
| - Bence ne hissettiğini bilecek kadar akıllı bir kız. Yok, yok. | Open Subtitles | -أعتقد أنها ذكية كفاية لتعرف ما تشعر به |
| - Bence ne hissettiğini bilecek kadar akıllı bir kız. | Open Subtitles | -أعتقد أنها ذكية كفاية لتعرف ما تشعر به |
| Daha iyi olanı bilecek kadar büyüksün. | Open Subtitles | فانت كبير كفاية لتعرف افضل |