| Vaav. Neyse Yeterince eğlendim. Yerleşip, hayatı daha ciddi yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | أجل، يخال ذلك للمرء على أية حال نلت كفايتي من المتعة |
| Harabe gezip, opera izlemek benim eğlence anlayışımla uyuşmuyor. Evde Yeterince uyuyorum. | Open Subtitles | فكرتي عن المرح ليست في الذهاب إلى دور الأوبرا والأطلال أنال كفايتي من النوم في البيت |
| O kontrol ediyor. Bu boktan Yeterince aklıma takılı kaldıysa... | Open Subtitles | لقد نلت كفايتي من هذا الهراء ألا تعرف ماذا تفعل ؟ |
| Bu kadarı Yeter. Vivian, sizinle tanışmak zevkti. | Open Subtitles | لقد نلت كفايتي من هذا فيفيان انا سعيد لمعرفتك |
| Strozzi'nin kabalığı Yeter de artar bile. | Open Subtitles | أحصل من ستروزّي على كفايتي من ذلك، شكراً لك. |
| Fırsatçılardan bıktım. Sağolun, Bay Frank. | Open Subtitles | سأفعل بالتأكيد لقد نلت كفايتي من أتباع الشماليين |
| Yeteneğe hiç değer verilmeyen bizim barbar köyünden bıktım! | Open Subtitles | لقد أخذت كفايتي من قريتنا حيث تحطم المواهب |
| Bu hafta Yeterince bunlarla uğraştım. Bana gerçeği söyle. | Open Subtitles | حصلتُ على كفايتي من ذلك هذا الأسبوع قل لي الحقيقة وحسب |
| Buna Yeterince katlandım. Son bir şans veriyorum. | Open Subtitles | لقد نلت كفايتي من هذا" "سأعطيك فرصة أخيرة |
| Yeterince uyudum, beş sene. | Open Subtitles | لقد أخذت كفايتي من النوم لمدة 5 سنوات |
| Kore'ye gitmedim. Çünkü Yeterince savaş görmüştüm. | Open Subtitles | و فضلت عدم الذهاب للحرب "الكوريه" لانني نلت كفايتي من الحرب |
| Yeterince heyecan yaşadım. Teşekkürler ama kalsın. | Open Subtitles | لا، لقد نلتُ كفايتي من الإثارة شكراً لك |
| Hayır, hayır, Yeter. Sanırım Yeterince içtim. | Open Subtitles | لا، لا، "لأجلي"، لا، أظنّ أنّي نلتُ كفايتي |
| Nefis nefis. Asla Yeterince alamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أحصل على كفايتي منها |
| Stewie, senin bu bencillik durumuna katlandığım Yeter. | Open Subtitles | ستيوي .. لقد اخذت كفايتي من تصرفاتك الأنانية |
| Evet, sanırım bugünlük bu kadar macera Yeter. Hadi, dostum. | Open Subtitles | نعم، أعتقد بأني نلت كفايتي ليوم واحد أيضاً |
| Bu kadarı Yeter. Nerede uyuyabilirim? | Open Subtitles | نلت كفايتي من الأمر، أين أنام؟ |
| Artık senden de saçma sapan oyunlarından da bıktım. | Open Subtitles | هل تعلم ماذا؟ لقد نلت كفايتي من ألاعيب رأسك القذرة |
| Başkasını bilmem ama bu büyücünün şifreli beyanlarından bıktım. | Open Subtitles | أجهل شعورهم، لكني نلتُ كفايتي من ألفاظ هذا الساحر المبهمة. |