| Bay Taglialucci, avukatı Bay Kleinfeld'le görüşecek. | Open Subtitles | السيد تاجليالوتشي سيقابل محاميه السيد كلاينفيلد |
| Konuşturma beni Kleinfeld. Söylediklerimi yaz, tamam mı? | Open Subtitles | لا تجبرني على ذلك كلاينفيلد فقط دون ما أقول |
| Öteden beri senden hoşlanmadım Kleinfeld. Yahudi olmanla alakası yok. | Open Subtitles | أنا لم أحبك أبدا يا كلاينفيلد ليس لانك يهودي |
| Bay Brigante, Bay Kleinfeld'le başımız dertte. | Open Subtitles | سيد بيرجانتي هناك مشكلة مع السيد كلاينفيلد |
| Bay Kleinfeld? Ben memur Williams. Şu anda garajınızdayız. | Open Subtitles | السيد كلاينفيلد , أنا الشرطي ويليامز نحن هنا في مرآبك |
| Kleinfeld hakkında haklıydın. O kötü bir adam. | Open Subtitles | أنت كنت محقّة بشأن كلاينفيلد انه رجل سيئ |
| Sadece Kleinfeld konusunda haklı olduğunu söylemek istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردتك أن تعرفي أنك كنت محقّة بشأن كلاينفيلد |
| Bay Kleinfeld bugün öğleden sonra ikide göğsünden bıçaklandı. | Open Subtitles | السيد كلاينفيلد نال طعنة في صدره في الساعة الثانية بعد ظهر اليوم |
| David Kleinfeld sen içerideyken başımıza haydut kesildi. | Open Subtitles | ديفيد كلاينفيلد اصبح صيدا ثمينا بعد غيابك |
| Sokaklara haber salmış, o hapis firarını Kleinfeld ayarladı... sonra da babasıyla kardeşini öldürdü diye. | Open Subtitles | سرت اشاعات ان ديفيد كلاينفيلد هو من دبر عملية الهروب ثم قتل أبوه وأخوه |
| Ama Kleinfeld'le yakın ilişkine bakılırsa, bu kuvvetle muhtemel... değil mi dostum? | Open Subtitles | لكن مع علاقتك مع كلاينفيلد فهذا احتمال قائم الا تظن ذلك يا صديقي؟ |
| O teknede sen de vardıysan eğer, ki vardın, biliyorum... taammüden cinayetle suçlanan Kleinfeld'in aleyhine tanıklık et. | Open Subtitles | لو أنت كنت على ذلك المركب وأنا أعرف جيدا أنك كنت هناك إشهد ضدّ كلاينفيلد في جريمة قتل من الدرجة الأولى |
| Tek bir işim kaldı. Kleinfeld'in gözlerinin içine bakmalıyım. | Open Subtitles | آخر مهمة أقوم بها علي أن أواجه كلاينفيلد |
| Kleinfeld'in haklandığını duyunca beni de öldü sandın, değil mi? | Open Subtitles | لقد سمعت أنهم تخلصوا من كلاينفيلد فاعتقدت انهم تخلصوا مني أيضا |
| David Kleinfeld de beni asla yüzüstü bırakmadı. | Open Subtitles | ديفيد كلاينفيلد الذي لم يتخلى عني ابدا |
| - Kleinfeld benim avukatım. - Ellerinizi duvara koyun. | Open Subtitles | كلاينفيلد هو محاميي- ضع يديك على الحائط- |
| Kleinfeld benim kardeşim. Bana bak. | Open Subtitles | كلاينفيلد أخّي أنظر لي |
| Kleinfeld'in hayatta kalması büyük şans. | Open Subtitles | كلاينفيلد محظوظ لبقائه حيا |
| Biz Kleinfeld'in peşindeyiz. | Open Subtitles | نحن نتتبع كلاينفيلد |
| Kleinfeld'e hiç borcun yok. | Open Subtitles | أنت لا تدين بشيء لـ كلاينفيلد |