| - tabii ki konuştum... bu yüzden bu kadar komik zaten! | Open Subtitles | لا لقد كلمتها وهذا ما جعل الامر مضحك جدا |
| Evet, bunun hakkında onunla konuştum. Ama onu suçlayamam da. | Open Subtitles | أجل ، لقد كلمتها عن هذا تعلمون، لكنلا يمكننيأنألومهاحقاً. |
| ...verdiği sözü tutmasına rağmen cezasının infaz edilmesine vicdanım elvermiyor. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع في الضمير الجيد يسمح له جملتها الّتي ستنفّذ عندما أبقت كلمتها إلى تعاون معنا. |
| - Seni geri zekalı o...pu çocuğu! - Tanrılar konuştu. | Open Subtitles | يالك من أبن عاهرة غبي لقد قالت الآلهة كلمتها |
| Tek problem var. Senin sözüne karşılık onunki. | Open Subtitles | هناك مشكلة واحدة فحسب، إنها كلمتك في مواجهة كلمتها. |
| Şey, sözünü tutuş şeklindeki hayal gücü için tebrik etmeliyim. | Open Subtitles | حسنا ،يجب أن يُحسب لها طريقتها الخيالية فى إبقاء كلمتها |
| Onunla konuştun mu? | Open Subtitles | لقد كلمتها |
| Peki. İlk kelimesi gey babaların kabus kelimesi. | Open Subtitles | كلمتها الاولى كانت اسوء كابوس لـكل أب شاذ |
| Onun sözlerine karşı senin sözlerin. | Open Subtitles | حسناً , هذه كلمتها ضدك |
| Onunla bu konuyu konuştum. Çok üzgün. | Open Subtitles | كلمتها بشأن ذلك, تبدو حزينة جدًا |
| Bayan Siccola'yı aradım. Partiyle ilgili konuştum. | Open Subtitles | أنا كلمت السيدة سيكولا , كلمتها بخصوص الحفلة . |
| Onunla daha şimdi konuştum, Elaine. | Open Subtitles | لقد كلمتها تواً يا إلين. |
| Onunla, benzin almak için gittiği Brahms'tayken konuştum. | Open Subtitles | وكنت قد كلمتها... ...عندما توقفت للتزود بالبنزين في "براهامس" |
| Doğanın son sözü söylemek zorunda olmamasını bir plastik cerrah olarak daha çok takdir edeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | أوه, أعتقد كون المرء جرّاح تجميل، سينال التقدير أكثر من غيره، ذلك أنّ، الطبيعة ليس عليها دائماً أنْ تقول كلمتها الأخيرة. |
| Burada kadının sözü yücedir. | Open Subtitles | هنا كلمتها هي المطاعة |
| Swarek ve Andy onunla daha yeni tanıştılar. Andy onunla konuştu. | Open Subtitles | سوارك و آندي كانوا معاها وآندي كلمتها |
| Şimdi neden genç bir çocukla konuştu? | Open Subtitles | لماذا تعطي الالهة كلمتها الى شاب صغير ؟ |
| Bir durumun içinde değil ve evet, sözüne inanıyorum. | Open Subtitles | هي لم تكن في هذه الحالة و لكن نعم , سأأخذ كلمتها |
| Ravenna'da sözünü tutmasını sağlayabilirsin. | Open Subtitles | في رافينا يمكنك ان تجعلها ان تبقى على كلمتها |
| - Onunla konuştun mu? | Open Subtitles | أنت كلمتها ؟ |
| - İlk kelimesi benim! | Open Subtitles | -اسمي هو كلمتها الأولى |
| Onunkine karşı senin sözlerin sadece. | Open Subtitles | كلمتكِ ضدّ كلمتها. |