| Şimdi Tek yapmamız gereken bunu takip etmek sonra da evdeyim, | Open Subtitles | والآن كلُ ما علينا أن نتبع هذا، ونكون بالمنزل |
| Tek istediğim yemek, banyo ve temiz çarşaflardı. 1 milyon $'ın peşinde değildim. | Open Subtitles | كلُ ما أردته وجبة جيدة و ربما حماماً دافئاً ملابس نظيفة |
| Vahşilerdir. Tek bildikleri şey vahşet. | Open Subtitles | هؤلاء الرِجال عنيفين كلُ ما يعرفوهُ هو العُنف |
| Yaptığımız her şey Yaratıcı Jubileus'un dönüşü için bir hazırlıktır. | Open Subtitles | كلُ ما نقومُ به هو الأستعدادات لأجل قدوم الخالق، جيبولوس |
| Taze şarbon yapmak için gereken her şey. | Open Subtitles | وكذلكَـ جهازُ مجفاد كلُ ما نحتاجهُ لصنعِ دفعةٍ أوليّةٍ من الجمرةِ الخبيثة |
| Bakın, söylemeye çalıştığım dışarıda yarası olan bazı adamlar var ve bunu ödemek zorundalar. | Open Subtitles | أسمعوا,كلُ ما قلت . هناك بعضُ الرجال , يصبحُ بليغاً لحدما وفي الجانب الآخر . هم يدفعون له |
| sadece beni uzaklara götürdü. Bu reklam müziğini abim yazmıştı. | Open Subtitles | كلُ ما في الأمر أن هذا يُحزنني، أخي هو الذي كتب تلك الأغنيّة. |
| Tek bilmeni istediğim nasıl hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | كلُ ما أريدُكَ أن تعرفَه هوَ أني أعرفُ ما تشعرُ بِهْ |
| Dinle, ahbap, Tek istediğim eşime ve çocuğuma kavuşmak. | Open Subtitles | اسمع , يا صديقي كلُ ما أريدُ أن أفعله . أن أعودَ إلى زوجتي وطفلي |
| Tek yapman gereken çalışmaya devam etmekti | Open Subtitles | كلُ ما توجبَ عليكَ فِعله هو أن تستمر في العمل، أنتَ و أنا |
| Yapacağın Tek şey senin aleti onun kukusuna sokmak. | Open Subtitles | كلُ ما ستفعلهُ أن تُدخلَ قضيبكَ في فرجها |
| Tek ihtiyacım olan, kucağımda bir Fransız hatun ve ben de olurum Kofi Annan. | Open Subtitles | كلُ ما أحتاجُهُ هو فتاة فرنسيّة على حُضني وسأكونُ الولايات اللّعينة المُتحدة. |
| Tek bildiğimiz sabah namazı için toplandığımızda FBI ajanları tarafından kovalanırken camimize girmiş bir yabancı olduğu. | Open Subtitles | كلُ ما نعرفه هو إن شخص غريب ركض عبر المسجد. و يطارده عملاء المباحث الفيدرالية. بينما كنا مجتمعين لصلاة الفجر. |
| Evet. Yıllar, yıllar boyunca, Tek gördüğüm, ...taşlar ve ayaklar. | Open Subtitles | نعم ، هذا كلُ ما أراه ، لسنوات الحصى ، والأقدام |
| Afgan anlaşmasında teslim edilen her şey orada. | Open Subtitles | هذا كلُ ما تمّ تسليمه مِن الصفقة الأفغانية |
| İhtiyacım olan her şey tam burada. | Open Subtitles | لدي كلُ ما أريده هنا |
| Bu harika, Dre. İhtiyacımız olan her şey yürüyüş mesafesinde. | Open Subtitles | هذا رائعٌ يا ( دري ) كلُ ما نحتاجه موجودٌ حولنا |
| Garrett Fowler adına bulabildiğim her şey burada. | Open Subtitles | هذا كلُ ما إستطعتُ جمعَه عن (غاريت فاولر) |
| Yaptıklarımdan gurur duymuyorum asıl önemli olan şey partimin muhteşemliği resmi devlet dosyalarında yer alıyor. | Open Subtitles | لستُ فخورةٌ بأفعالي ، لكن كلُ ما يهمني الآن هو وجود مستندٍ حكومي يثبت أن حفلتي فائقة الروعة |
| Sakin ol, sadece kötü bir seri tuttu, o kadar. | Open Subtitles | اهدئي لقد اخترتُ بعض الورقات الخاسرة هذا كلُ ما في الأمر |
| Tüm yapmanız gereken sadece talimatları takip etmekti. | Open Subtitles | كلُ ما عليكَ فعله حرفيّاً هو أن تتبّع التعليمات خطوة بخطوة. |