| Sana verebileceği her şeyi veremeyeceğimi bana Her gün hatırlatılmasını istemem. | Open Subtitles | أتريدي أن يذكّرني كلّ يومٍ بعجزي عن منحكِ ما منحك إيّاه؟ |
| Her gün rahibe gidip günahlarımı itiraf ettim. | Open Subtitles | آمين كلّ يومٍ أذهب إلى القسيس لأخبره بذنوبي |
| İşe Her gün aynı deniz taksiyle gittiniz. | Open Subtitles | لقد إستلقيت التاكسي المائي نفسه كلّ يومٍ إلى العمل. |
| - Ben özlemedim. Bulaşmadığın Her gün benim için iyiydi. | Open Subtitles | كلّ يومٍ كنتَ فيه خارج إطار هذه اللعبة؛ كان يومَ سعدٍ بالنسبة إليّ. |
| Her gün en az 12 saat uyanığım. | Open Subtitles | كلّ يومٍ أكون صاحيةً 12 ساعةً على الأقلّ. |
| Burada olmadığın Her gün, bana sana kabul ettirmeye çalışmanın ne kadar utanç verici olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | كلّ يومٍ غبتَه، جعلني أشعر بالعار على تشجيعكَ خلاف ذلك. |
| - Yakında Her gün göreceğim. Hayır, geceyi burada geçireceğim. Yarın üveyik avı var. | Open Subtitles | سأراها كلّ يومٍ في القريب العاجل سأبقى هنا، وسنصطاد الحمام غداً |
| Her gün birileri ailelerini öldürüyor. | Open Subtitles | حسناً، الناس يقتلون أفراد العائلة كلّ يومٍ. |
| Ne de olsa kitapların için Her gün kafanda cinayet işliyorsun. | Open Subtitles | فبعد كلّ شيءٍ، أنت ترتكب جرائم القتل كلّ يومٍ في عقلك من أجل كتبك. |
| Çünkü Her gün ruhunu eğitiyordun. | Open Subtitles | هذا لأنّكَ كنتَ تدرّب روحكَ في كلّ يومٍ خلال تلكَ الفترة. |
| Her gün birileri ailelerini öldürüyor. | Open Subtitles | حسناً، الناس يقتلون أفراد العائلة كلّ يومٍ. |
| Bu binaya Her gün binlerce turist girip çıkıyor. | Open Subtitles | الآلاف من السيّاح يدخلون ويخرجون من هذا المبنى كلّ يومٍ. |
| Eminim Her gün daha zordurumlarla karşılaşıyorsunuzdur. | Open Subtitles | مُتأكّد أنّكِ تُواجهين حالات أصعب بكثير كلّ يومٍ. |
| Bak, çalışanlarım bana Her gün düzinelerçe döküman imzalatıyorlar. | Open Subtitles | اسمعي، مُوظفيّ يُعطوني العشرات من الوثائق للتوقيع عليها كلّ يومٍ. |
| Bana kafa tuttuğun Her gün ise senin şu kıymetli deneklerinden birini öldüreceğim. | Open Subtitles | و في كلّ يومٍ تتحدّينني سأقتل أحد أتباعكِ الموالين |
| O ofise Her gün ceketim ilikli halde, boyalı ayakkabılarla geldim. | Open Subtitles | احضر إلى المكتب كلّ يومٍ بحلّة أنيقة وحذاء لامع |
| Önümüzdeki dört sene boyunca Her gün bu sesi duymamayı düşünmek çok zor. | Open Subtitles | لمن الصّعب تخيُّل عدم سماعي هذا الصّوت كلّ يومٍ للسّنوات الأربع القادمة. |
| Şu anda hissettiğin o öfke var ya, geçtiğimiz iki yıldır Her gün öyle uyanıyordum ben. | Open Subtitles | ذلك الغضب الذي تشعرين به والغيظ .. هكذا أشعر كلّ يومٍ لحظة استيقاظي منذ سنتين .. |
| Ve böbrekler Her gün 100 ila 80 litre kanı temizler. | Open Subtitles | والكليتان تُعالجان مائة وثمانين لترًا من الدّماء كلّ يومٍ. |
| Uzaklaştırma emri çıkarttım, günlük programımı değiştirdim, Her gün eve giderken farklı bir rotadan gidiyorum, farklı farklı 10 yerden alışveriş yapıyorum. | Open Subtitles | قدّمتُ أمرًا للتّقييد، غيّرتُ جدْوَلي، وأسلك مسارًا مُختلفًا لمنزلي كلّ يومٍ. وأتسوّق في عشرة محلّاتٍ مُخلتفة. |
| Geçen üç yılın Her günü acı vericiydi. | Open Subtitles | على مدى السنوات الثلاث الماضية... كلّ يومٍ كان مؤلمًا جدًا. |