"كل الليل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bütün gece
        
    • tüm gece
        
    • gece boyunca
        
    • Tüm gecesini
        
    - Gerçekten yorgun görünüyorsun. - Biliyorum, Bütün gece dışarıdaydım. Open Subtitles ـ تبدو متعباُ ـ اعلم كنت في الخارج كل الليل
    Ben de Bütün gece gözetledim. Open Subtitles لق كنت محجوزا في هذه السيارة العيقة كل الليل أيضا
    Bütün gece merak içinde uyanık kalmaktansa uyumamayı tercih ederim. Open Subtitles أفضل لو أنام الليل وأنا أراها من أن أتمشى كل الليل.
    tüm gece Bay Gordon'un evraklarını inceledim. Open Subtitles انا لدي كل الليل لدر اسة أوراق السيدة جوردن
    Dexter ve ben tüm gece ve tüm sabah yataktaydık. Open Subtitles دكستر وانا كنا في السرير كل الليل وكل الصباح
    Hayır, ama Valdosta, Georgia'ya gece boyunca süren bir yolculuk yapıp, uzaktan izledi. Open Subtitles لا, لكنها قادت السيارة كل الليل الى فالدوستا,جورجيا لتراقب من بعيد
    - Bütün gece sokaklarda yürüyebilirim. Open Subtitles ـ لا استطيع ان امشي في الشوارع كل الليل.
    Buraya gelmek için Bütün gece uçtum, o yüzden gözlerim kırmızı. Open Subtitles الطائرة التي كنت على متنها طارت كل الليل لأحظر هنا
    O zaman o koca kıçın Bütün gece o camın önünde dikilmedi öyle mi? Open Subtitles اذن لم تكن مؤخرتك البدينة خلف ذلك الزجاج؟ كل الليل, اذن
    Burada yatacağım. Oradaki şişko pislik Bütün gece osuruyor. Open Subtitles أنا سأنتقل إلى هنا، لأن تلك السمينة الملعونة تستمر بإطلاق الروائح الكريهة كل الليل
    Biliyor musun, bu yüzden Bütün gece uyuyamadım. Open Subtitles اتعرفين, لم أستطيع أن انام كل الليل بسبب ذالك
    Bütün gece uyumadan oyun oynarlar kahvaltıda tavuk kanadı yerler ve sürekli Matrix'ten alıntı yaparlar. Open Subtitles يسهرون كل الليل يلعبون ألعاب فيديو يأكلون أجنحة دجاج على الافطار ويقتبسون جملاً من فيلم الماتركس بشكل دائم
    Bütün gece şu oğlana yazmanı istemiyorum. Duydun mu beni? Open Subtitles كفى عن السهر كل الليل لارسال رسائل نصيه لهذا الفتى – هل تسمعينني؟
    Fakat karısı Bütün gece evde olduğunu doğruladı. Open Subtitles لكن زوجته قالت بأنه كان في المنزل كل الليل
    Hiçbir şey yakalayamadık Bütün gece balık yahnisi yemeyi bekleyerek ayakta kaldım. Open Subtitles يا إلهى ، كنت أنتظر كل الليل حتى إنقلبت عيناى للداخل ، و أنا أفكر أننى قد أتمكن من سرقة بعد من حساء السمك الحار منك
    Bir nevi. Sen Bütün gece gençleri mi kurtarıyorsun? Open Subtitles أقرب إلى، هل تقضي كل الليل لأنقاذ المؤخرات ؟
    Bütün gece televizyon seyretmesine izin vermedin, değil mi? Open Subtitles لم تجعلها تقضي كل الليل أمام التلفاز؟ -اليس كذلك؟
    Arkadaşlarının tüm gece sana yardım etmesine inanamıyorum. Biliyorum. Open Subtitles لا يمكنني التصديق ان اصدقائك سهروا كل الليل من أجله
    tüm gece ayaktaydım Bradley'e ceketini dikmesinde yardım ediyordum. Open Subtitles لم انم كل الليل مساعدة برادلي لإنهاء معطف يوسف.
    Yanıklarım aramızdaki ilişkiyi etkiledi çünkü tüm gece davadan ne kadar para kazanacağımı konuştum durdum. Open Subtitles حروقي أثرت على علاقتنا الحميمة لأن كل الليل أتحدث عن كمية المال التي سأجنيها من الدعوى القضائية
    gece boyunca kuledeki tüm konuşmalarınızı dinlemişler. Open Subtitles لقد سجلوا كل شيء على الأجهزة كل الليل
    Tüm gecesini iki videokonferens görüşmesiyle harcamış. Open Subtitles لقد قضت كل الليل في إثنان من المؤتمرات المرئية عن بعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more