| Tüm hayatımı seni ve sevdiğin her şeyi, mahvetmek için harcarım. | Open Subtitles | سأقضي بقية حياتك ادمرك من كل شيء تحبه |
| Bu hastalık, onda sevdiğin her şeyi alır götürür; bunu kimse söylemez. | Open Subtitles | لا أحد يخبرك بأن هذا المرض سوف يسرق كل شيء تحبه فيها , |
| Seni ve sevdiğin her şeyi yok edeceğim. | Open Subtitles | سوف أقوم بتدميرك وتدمير كل شيء تحبه |
| Sara'ya bişey olursa..hayatında sevdiğin herşeyi elinden alırım | Open Subtitles | إن حدث أي شيء ل(سارة) سوف أنتزع كل شيء تحبه في الحياة. |
| Ama bazıları bazı sırlar sevdiğin herşeyi yok edebilir. | Open Subtitles | بعضالأسرارتستطيعتدمير كل شيء تحبه . |
| Sevdiğin her şey... burada. | Open Subtitles | بالفعل أنا أحسدك هنا كل شيء تحبه |
| Gitmezsen seni de, sevdiğin her şeyi de yerle bir ederim! | Open Subtitles | وإلا سأقضي عليك وعلى كل شيء تحبه |
| sevdiğin her şeyi çirkinleştirip bozmak istedim. | Open Subtitles | أردتُ أن أجعل كل شيء تحبه قبيح ومشوه |
| sevdiğin her şeyi almaya devam edeceğim. | Open Subtitles | سأظلّ آخذ كل شيء تحبه |
| - Julian eğer bu mineralleri çıkarmaya kalkarsan bu adanın sevdiğin her şeyi yok olup gidecek. | Open Subtitles | (جوليان)،إذا استغليت تلك المعادن كل شيء تحبه في هذه الجزيرة سيتدمر. |
| sevdiğin her şeyi yok edeceğim! | Open Subtitles | سوف أدمر كل شيء تحبه. |
| - Sevdiğin her şey yok oldu! | Open Subtitles | حبّهم كل شيء تحبه إنتهى |