| - her davada, yüz ifadeleri önerilen anlaşmadaki hislerinizi anlatıyor. | Open Subtitles | في كل قضية ، الايقونات توضح مشاعركِ حول الاتفاق المطروح |
| Ve her davada da evin kadınının pahalı bir ayakkabı koleksiyonu varmış. | Open Subtitles | الان في كل قضية سيدة المنزل تمتلك مجموعة من الاحذية الغالية الثمن |
| İçinde Wesen olduğunu düşündüğümüz her davaya onu da mı sokacağız? | Open Subtitles | نحضرها إلى كل قضية نعتقد بأنها متعلقة بفيسن؟ |
| Sonra her olay başına ödeme aldım. | Open Subtitles | . و كنت تدفع لي علي كل قضية آخري |
| Üzerinde çalıştığı her davanın dosyasını saklamış. | Open Subtitles | لابد أنه يحتفظ بملاحظات كل قضية عمل عليها |
| Hayır, her davadan sonra düşünmek için bir yerlere giderim. | Open Subtitles | لا، بعد كل قضية |
| - Evet, Friday Harbor cinayeti hariç tüm davalar. | Open Subtitles | كيف أن كل قضية نعمل فيها يوجد فيها أثر التموج |
| Fark ettiğin üzere tüm davalarda savunma bu kanıtların varlığını inkar etmiş. | Open Subtitles | فى كل قضية كما ستلاحظ أنكر الدفاع وجود هذا الدليل |
| Ve her davada cinayetten sonra ayakkabılardan bir tanesi kayıplara karışmış. | Open Subtitles | ,و في كل قضية واحد من هذه الاحذية اختفى بعد الجريمة |
| Gerçekten ortağımın her davada en iyi sonucu istediğine inanıyorum. | Open Subtitles | أنا حقا أعتقد شريكي يريد نتائج أفضل في كل قضية |
| - her davada, yüz ifadeleri önerilen anlaşmadaki hislerinizi anlatıyor. | Open Subtitles | في كل قضية ، الايقونات توضح مشاعركِ حول الاتفاق المطروح |
| Aldığım her davada, fark ettim ki ben müvekkilerimin arkasında durdukça, onlar da benim arkamda durdular ve bu da benim devam etmemi sağladı. | TED | و مع كل قضية أتولاها، أدرك أنه بقدر دعمي لموكلي، فهو أيضاً يدعمني، و هذا ما يدفعني إلى مواصلة الطريق. |
| Bu tarz komünü her davada yapıyor musun? | Open Subtitles | هذا أشبة بالكومونة، هل تقوم بذلك مع كل قضية تتولها؟ |
| Bana verilen her davaya aynı şekilde yaklaşırım. | Open Subtitles | أعالج كل قضية يعطوني إياها بشكل متساوي |
| Vogel'in dahil olduğu her davaya bak. | Open Subtitles | افحص كل قضية كان "فوجل" يعمل عليها |
| Burada her olay önemlidir. | Open Subtitles | كل قضية هنا مهمة لايوجد تفضيل |
| Sonra da her davanın detaylarına baktım. | Open Subtitles | من هناك, بحثت عن تفاصيل كل قضية |
| Ve ayrıca, eğer Absaroka'da karşı tarafta tanıdığın birileri olan her davadan uzak duracaksan hiç hukuk okumamalıydın. | Open Subtitles | بالإضافة إلى, لو خلصتي نفسكِ من كل قضية في مقاطعة ( أبساروكا )ِ عندما تعرفين أحداً على الطرف الأخر .لن تكوني قادرة على ممارسة المحاماة على الإطلاق |
| David Allen'la başlayıp kariyerimdeki tüm davalar için. | Open Subtitles | كل قضية خلال فترتي المهنية بداية ب (دايفد آلن) |
| Hakim bey, önünüzde duran özette de belirtildiği gibi muadili tüm davalarda talep edilen standart bir isteğimiz bulunuyor. | Open Subtitles | سيادتك، كما أمرت المحضر أمامك أنه طلبٌ معياري يُطلب في كل قضية من هذا النوع. |
| Üzerinde çalıştığımız, çalışmadığımız her vaka... - ...senin masandan geçiyor. | Open Subtitles | كل قضية نعمل عليها و كل قضية لا نعمل عليها تمر على مكتبك |
| Bu yüzden de çalıştığın her dosya incelemeye alınıyor. | Open Subtitles | لقد خالفت كل التعليمات وبسبب ما فعلت كل قضية عملت عليها |
| Avusturya Kültür Bakanı her davayı inceleyecek bir komite oluşturdu. | Open Subtitles | سوف تشكل لجنة لمراجعة كل قضية على إنفراد، لكنكِ بحاجة لملء إستمارة طلب لهم حولإدعائكِبحلولنهايةالشهرالقادم.. |