| Bu barbarlığa bir son vermek istedim. Tek istediğim buydu. | Open Subtitles | كنت بحاجة لأن يتوقف التخريب هذا كل ما أردته |
| Çocukluğumuzdan beri Tek istediğim buydu. İlk gittiğin günden beri. | Open Subtitles | ذلك كل ما أردته قط مذ كنا أطفالا منذ رحلت للمرة الأولى |
| Hayatım boyunca istediğim tek şey her kıtada bir gece kulübümün olması. | Open Subtitles | كل ما أردته في الحياة هو امتلاك نادي ليلي في كل قارة. |
| Hep istediğim tek şey türüme hakkı olan yerin verildiğini görmekti. | Open Subtitles | كل ما أردته دوماً هو رؤية بني جنسي يتّخذون مكانهم الشرعي. |
| Eskiden Tüm istediğim buyken, şimdi en ufak bir isteğim yoktu. | Open Subtitles | ، لقد كان كل ما أردته والآن لا رغبة لي به |
| Uzun zamandır Tek istediğim şey beni sevmendi. Beni kabul etmendi. | Open Subtitles | لمدة طويلة كل ما أردته هو حبك لي و أن تتقبلني |
| Beş yaşından beri tek isteğim bir Harley ve yelekti.* | Open Subtitles | منذ عمري 5 سنوات كل ما أردته بدلة سوداء ودراجة |
| Burası için istediğim her şey onda var. | Open Subtitles | لديها كل ما أردته من أجل هذا المكان |
| Çünkü beni tedirgin ediyor.Bütün istediğim senin normal hayatının olmasıydı. | Open Subtitles | لأنه يزعجني، كل ما أردته لكِ حياةً عاديه لماذا يا أماه؟ |
| İstediğin her şeyi yaptık. | Open Subtitles | لقد فعلنا كل ما أردته مننا يا سيدى فقط دعنا نذهب |
| uzun zaman Tek istediğim buydu. | Open Subtitles | لمدة طويلة كان هذا كل ما أردته |
| Senden Tek istediğim buydu, baba. | Open Subtitles | ذلك كل ما أردته منك يا أبي |
| Tek istediğim buydu. | Open Subtitles | أنه كل ما أردته |
| Yapmak istediğim tek şey seni ve Rosie'yi korumaktı; sadece bu. | Open Subtitles | كل ما أردته أن أبقيك أنت وروز بأمان هذا كل شيء |
| İstediğim tek şey... senin beklentilerini gerçekleştirmekti, Caesar. | Open Subtitles | ..كل ما أردته ..أن أكون مثلك أيها القيصر |
| İstediğim tek şey seninle tekrar yalnız konuşabilmekti böylece durumu açıklamayı deneyecektim. | Open Subtitles | كل ما أردته هو لحظات لكي أفسر الأمور لكنني لم أحظ بأية فرصة |
| Hayır, Tüm istediğim onun kamışını temizlemekti. | Open Subtitles | بالعكس، كل ما أردته هو ممارسة الجنس معه. |
| Tüm istediğim babamla biraz vakit geçirmekti. | Open Subtitles | كل ما أردته هو ان أقضي القليل من الوقت مع أبي |
| Sanırım gerçekten Tüm istediğim özgür olmak ve böylece... istediğimi yapabilirdim.Ama artık sana sahip olduğumu anladım. | Open Subtitles | أظن أنني كل ما أردته كان الحرية لأعرف أنه يمكنني والآن أحظى بالحرية لأني أحظى بك |
| Bütün hayatım boyunca Tek istediğim şey seni güvende tutmaktı. | Open Subtitles | ، طوال حياتي كل ما أردته هو أن أجعلك آمنة |
| tek isteğim ikinci bir balayıydı oysa şimdi yerde ateş var. | Open Subtitles | كل ما أردته هو شهر عسل آخر والآن الأرضية منصهرة |
| İstediğim her şey başından beri buradaydı. | Open Subtitles | أن كل ما أردته كان موجوداً هنا حولى |
| Derbideki ilk gece Bütün istediğim sana hemen oracıkta sahip olmaktı. | Open Subtitles | وفي تلك الليلة الأولى، عند الدربي، كل ما أردته هو أنْ أحظى بكِ حالاً وفي عين المكان. |
| Sana çaktırmadan bekârlığa veda partin için istediğin her şeyi yapmaya karar verdik. | Open Subtitles | حسناً, لقد قررنا أعطائك كل ما أردته في حفل وداع عزوبيتك وبدون أن تُدرك ذلك حتى |
| Ben-- Ben sadece huzur ve bir aile istedim, ama öylece pes edip bırakamazsın. | Open Subtitles | كل ما أردته هو الهدوء وعائلة، لكنّك لا يمكنك فقط أن تنهض وترحل. |
| Tek istedigim bu "sır"rı dünyayla paylaşmak. | Open Subtitles | كل ما أردته هو مشاطرة هذا السر مع العالم |
| Sadece, seni balayımız için İtalya'ya götürmek istemiştim. | Open Subtitles | كل ما أردته هو منحك شهر العسل في إيطاليا |