Tek yapabildiğim şey bu... | Open Subtitles | كل ما أستطيع فعله هو |
Tek yapabildiğim şey bu... | Open Subtitles | كل ما أستطيع فعله هو |
Ama Yapabileceğim tek şey neler olduğunu anlamaya ve tercih ettiklerimi niçin ettiğimi anlamaya çalışmak. | Open Subtitles | كل ما أستطيع فعله هو أن أحاول أن أتفهم ما حدث وأسباب انتقاء الاختيارات التي انتقيتها |
Artık Yapabileceğim tek şey aynı hatayı başkasıyla yapmadığıma emin olmaktır. | Open Subtitles | والآن كل ما أستطيع فعله هو الحرص.. على ألّا أُكرّر هذا الخطأ مع أي أحد آخر، لذا.. |
Bak. Yapabileceğim tek şey tavanı onarmak. | Open Subtitles | أنظري، كل ما أستطيع فعله هو ترميم السقف |
Yapabileceğim tek şey, hastalığı ortaya çıkarmak. | Open Subtitles | كل ما أستطيع فعله هو أن أكشف عن المرض. |